YAZARLAR
UMARIM YANILIRIM
02.09.2018
Dünya havacılık tarihine her adımıyla geçmeye hazırlanan Atatürk Havalimanı’nın taşınma sürecine çok az bir süre kaldı.
En büyük sorunumuzun öncelikle İstanbul’un hemen her noktasına oldukça uzak bir mesafede kalan yeni havalimanına ulaşımın olduğuna defalarca dikkat çektik.
Sonunda ulaşımla ilgili açıklamalar peş peşe geldi.
İlginçtir, açıklamalarda önceliği “Lüks” ulaşım aldı. İşte lüks otobüslerle şu kadar dakikada bir şu noktalardan sürekli seferler olacak, ücreti de farklı olacak filan..
Bizim oraya kolay ulaşımımız mı öncelikliydi, yoksa lüks mü? Doğrusu pek anlayamadım, neyse.
Hemen ardından 150 otobüsle en uzak hat olan Pendik’ten yeni havalimanına 30 tl, en yoğun hat olacağı düşünülen Yenikapı hattında ise 18 tl ödeneceği açıklandı.
Seferler kalkış noktalarına göre 10 dakika da bir ve 50 dakika da bir olmak üzere yapılacak.
Bu ücretler standart otobüsler için geçerli olacak.
Güzel, ama sıkıntının büyüğü şurada; Tüm ulaşım başka hiçbir alternatifi olmayan kara yolundan ve üstelik İstanbul’un bu güzel trafiğine 150 otobüs daha eklenerek planlanıyor. (600 adet taksi ve yasa dışı kabul edilen ek araç sayısı hariç.)
Farkındayım, yapacak bir şey yok ama en azında bu açıklamalar da metro inşasıyla ilgili detaylı bilgilere de yer verilseydi. En azından biraz moral olurdu.
İlgililer ne kadar farkında bilmiyorum, İstanbul’un yeni havalimanını kullanacak olan her insanın gözü-kulağı metro aşamasında.
Çünkü ulaşımın yalnızca karayolundan olması herkesi tedirgin etmiş durumda. Yabancı dostlarım bile metro ulaşımı var mı diye soruyor.
Sizde aynısını yapmaz mısınız? Gideceğiniz bir ülkenin havalimanına metro ulaşımı öncelikli bilgi arayışınız olmaz mı? Üstelik İstanbul gibi bir şehrin, dünyanın en büyükleri arasında yer alacağı havalimanına inecekseniz?
Demek istediğim sadece İstanbul’un değil, dünyanın da sorunu olmuş durumda yeni havalimanına ulaşması beklenen metro hattı.
Mevsimler de yaşanan garipliklerden kış aylarının nasıl geçeceğini kestiremesek de, yeni havalimanı ilk sınavını takvimlere göre kış aylarında vermeye başlayacak.
İçeri de herşeyin kusursuz olacağını beklemiyorum, mutlaka aksaklıklar olacak. Yeninin getirdiği aksaklıklara tahammül edilmeye çalışılacak.
Fakat ulaşım da yaşanabilecek olumsuzluklar, bu güzel işe gölge düşürecek.
Her zaman söyledim, inanılmaz heyecanlıyım yeni havalimanı için. Ama bir o kadar da endişeliyim böylesine büyük yeniliğe olumsuz gölgeler düşecek diye.
29 Ekim’e kadarsa “acaba açılış için fazla mı acele diliyor” diye düşünmeye devam edicem.
Umarım yanılırım.
Hepinize iyi uçuşlar olsun..