İlginç Ay açıklaması
Yeni bilimsel araştırma Ay’ın düşündüğümüzden çok daha yaşlı olduğunu açığa çıkardı.
Apollo görevleriyle Dünya’ya getirilmiş Ay kayaçlarına ait örneklerin incelendiği yeni çalışma, Ay’ın Güneş sistemimizin başlangıcından sonra, sadece ilk 50 milyon yıl içinde oluştuğunu gösteriyor.
Bu, Ay’ın yaklaşık 4,51 milyar yaşında -daha önce düşünülene göre önemli ölçüde yaşlı- olduğu anlamına geliyor. Önceki çalışmalar uydunun Güneş sisteminden yaklaşık 150 milyon yıl sonra oluştuğunu öne sürüyorlardı.
Bu keşif kendi Dünya’mızın ne kadar yaşlı olduğunu anlamamıza da yardımcı olabilir.
Independent Türkçe’de yer alan habere göre, yeni araştırma, insanlığın Ay yüzeyindeki ilk yürüyüşünden neredeyse tam 50 yıl sonra yayımlandı. Bilim insanları; Neil Armstrong ve Buzz Aldrin’in getirdikleri dahil, muazzam sayıda örnek koleksiyonunu bir araya getirdi.
Bunlar sadece Ay’ın değil, aynı zamanda kendi Dünya’mızın ve etrafımızdaki diğer gezegenlerin tarihini anlamak için kullanılabilir.
Ay muhtemelen Mars boyutlarında devasa bir gezegensel yapı şeklinde oluştu ve daha sonra erken Dünya’yla (Dünya’nın yaklaşık ilk bir milyar yılı boyunca verilen isim) çarpıştı. Çarpışmayla birlikte Dünya’nın yörüngesine fırlayan parçalar yavaş yavaş bugün gördüğümüz Ay’ı oluşturdu.
Ancak Ay ilk aşamalarında epey farklı görünüyordu: Bir magma okyanusyla kaplıydı. Bu magma soğudukça ve katılaştıkça farklı kayaç biçimleri ortaya çıktı. Bu nedenle araştırmacılar, Ay’ın nasıl oluştuğunu anlamak için bu kayaçların doğasını araştırıyor. Bunu örneklerin kimyasal bileşimlerini inceleyerek yapıyorlar.
Araştırma makalesinin ortak yazarlarından Peter Sprung şunları söyledi:
“Bu tür gözlemler Dünya üzerinde mümkün değil çünkü gezegenimiz tüm bu zaman boyunca jeolojik olarak aktifti. (…) Ay bu sebeple gezegenlerin evrimini araştırmak için eşsiz bir fırsat.”
Araştırmacılar Ay örneklerinde bulunabilen farklı nadir elementlerin çeşitliliğini ölçme imkanına sahipti.
Bu, Ay yüzeyinde bugün gözlenebilen dağılımın gerçekleşmesi için ne kadar erime gerektiğini anlamalarını sağladı.
Ardından bu nadir elementlerin nasıl davrandığını anlamalarına yardım etmesi için kayaç örneklerindeki eğilimleri ve motifleri de inceledi.
Nadir elementlerden iki tanesi -hafniyum ve tungsten- daha kullanışlıydı çünkü doğal bir saat gibi çalışıyordu:
Güvenilebilir şekilde bozunuyor ve böylece geçen zamanı takip etmek için kullanılabiliyordu.
Bu bozunma yalnızca Güneş sisteminin ilk 70 milyon yılı boyunca sürdü ve bu bulgu da Ay’ın Güneş sistemi oluştuktan 50 milyon yıl sonra zaten katılaşmaya başlamış olduğunu gösterdi.