THY’nin Inner Portrait projesinin lansmanı yapıldı
Türk Hava Yolları’nın ilk gösterimini dünyanın en prestijli sanat fuarı Art Baselin Basel’de yaptığı ve insanların iç dünyasını yansıtan portrelerin yer aldığı sanat projesi “Inner Portrait”, Türkiye’de ilk kez sanatseverlerle buluşuyor.
Inner Portrait eseri ziyaretçilerini 1 Aralık 2024 tarihine kadar İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde ağırlayacak.
Dört karakterin hikayeleri üzerinden seyahat etmenin insan biyolojisi üzerindeki etkisini konu alan ve lansmanda ilk gösterimi yapılan belgesel de çok yakında izleyicilerle buluşacak.
Ünlü Türk Medya Sanatçısı ve tasarımcısı Refik Anadol ile iş birliği içinde oluşturulan proje, dört farklı kıtadan hiç seyahat etmemiş dört kişinin birbirinden etkileyici deneyimleri üzerinden seyahat etme arzusuna ve bunun insan biyolojisi üzerindeki etkilerine dair derin bir keşif imkânı vadediyor.
Dört karakterin hikayeleri üzerinden seyahat etmenin insan biyolojisi üzerindeki etkisini konu alan projenin belgeselinin yönetmenliğini ise BAFTA ödüllü Jennifer Peedom üstlenirken, görüntü yönetmeni olarak ise Renan Öztürk görev aldı.
Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat projeyle ilgili, “Inner Portrait, seyahatin yalnızca bir yerden bir yere yolculuk değil aynı zamanda insanın iç dünyasında bir dönüşüm oluşturan derin bir tecrübe olduğuna dikkat çekiyor. Türkiye’nin bayrak taşıyıcısı olarak sanat ve kültür alanında ülkemizin değerlerini tüm dünyaya taşıma ve tanıtma misyonunu benimsiyoruz. Bu misyon çerçevesinde her uçuş noktasında sanatı destekleyen ve sanat aracılığıyla farklı kültürlerle köprüler kuran bir marka olmaktan gurur duyuyoruz.” dedi.
Refik Anadol ise yaptığı açıklamada, “Inner Portrait projesi, seyahatin insan ruhu ve bedeninde yarattığı değişimi, bilimin, yaşamın ve hayal gücünün kesişim noktasında ifade eden bir yolculuk. Bu eseri, İstanbul’un en önemli kültür merkezlerinden biri olan Atatürk Kültür Merkezi’nde izleyicilerle buluşturacak olmaktan büyük bir heyecan duyuyorum. Proje, seyahat eden katılımcıların biyolojik tepkilerinden oluşan geniş bir veri arşivini sanatla buluşturarak hem hayal gücümüzü hem de dünyayı algılama biçimimizi geliştirmeyi hedefliyor.” İfadelerini kullandı.
Proje kapsamında 4 farklı kıtadan daha önce hiç seyahat etmemiş 4 kişi seçildi. Belirlenen destinasyonlara doğru yola çıkmadan önce ve varışları sonrasında ölçülen veriler, Refik Anadol ve ekibi tarafından kaydedildi.
Bir Amazon yerlisi olan Brezilyalı Tuikuru, Tokyo’nun hareketli sokaklarını keşfederken Kenyalı Esther, İstanbul’un zengin tarihini keşfetti. Avustralya’da yaşayan Sahar, Göbeklitepe ve Kapadokya’nın antik harikaları arasında yolculuğa çıkarken İzlandalı Sigurbjörn, Ürdün’ün büyüleyici güzelliklerini deneyimledi.
Projenin veri toplama süreci nörobilim alanında dünyanın önde gelen firmalarından olan Neuroelectrics ile birlikte EEG sensörleri ve Empatica Watch gibi ileri teknoloji cihazlarıyla yolcuların deneyimleri sırasındaki biyolojik ve nörobiyolojik verileri toplanarak yapıldı. Bu veriler daha sonra Refik Anadol ve ekibi tarafından sanat eserine dönüştürüldü.
Türk Hava Yolları’nın kültürel değişimi ve yeniliği teşvik etme konusundaki kararlılığının somut bir yansıması olan ve dünyanın her yerinden 220 kişinin yapımında görev aldığı proje, seyahatin dönüştürücü gücünü ortaya koyuyor.
Önümüzdeki dönemde dünyanın başka bölgelerinde de sergilenmesi planlanan Inner Portrait eserinin belgeseli 2025 yılında dijital platformlarda yayınlanacak.