YAZARLAR
DÜNYANIN EN SIKICI UÇUŞU
Bana göre “dünyanın en sıkıcı uçuşu” geçtiğimiz hafta THY tarafından yapıldı.
13 Ekim Cuma, İstanbul-Montreal uçuşu için 257 kişiyle kapı kapatıp havalanan A330-300 tipi uçakta kalkış sonrası 16 yaşındaki bir yolcu bayılınca, kaptan kararıyla uçak tırmanışını kesip Atatürk Havalimanı’na dönüşe geçti.
Aslında bildiğin acil iniş. Yolcu bayılmış, uçak tırmanışı kesip AHL’ye geri dönecek.
İnişin adı “acil” olmasa da uçak, 7 saat 22 dakika sonra “acil” inebildi.
E, tabi şimdi herkes soruyor “bu nasıl geri dönüş” diye? Çünkü uçak üç saat daha uçsa Montreal’e varacaktı.
Bu soru haksız da sayılmaz..
Üstelik THY’den anında yapılan bilgilendirmeyle 16 yaşındaki yolcunun kendine geldiği, sağlık durumunun gayet iyi olmasına karşın uçak yoluna devam etmedi.
İnecekti..
Kalkış ağırlığından kurtulmak için acil inişlerde yakıt boşaltma işlemi olarak bilinen (Fuel Damping System) bu uçakta yoktu. Peki sorun “sağlık” olunca nasıl olacaktı?
Kaptan, Marmara üzerinde 7 saat 22 dakika dolaşarak yakıtı harcama yolunu seçti, bu kararı almasına neden olan kabindeki 16 yaşındaki “hasta” yolcusuyla.
Tabi akla gelen ilk soru şu; Şartlar sağlık nedeniyle acilse, 7 saat geçmeden AHL’ye inilemeyecektiyse, neden bu süre Marmara semalarında geçirildi?
Öyle ya, uçak yoluna devam edip diğer 256 yolcuyu da mağdur etmeden, sağlık sorunu olan 16 yaşındaki yolcuyu rotasında inebileceği bir meydana indirmedi? Sonuçta üstünden geçtiği tüm meydanlar yapılacak talep üzerine, anında önünü temizleyerek TK35’i yere indirebilirlerdi.
Bu karar akıllara şunu da getirdi; Olaydan bir gün önce Emirates’in Dubai-Münih seferini yapan A380 tipi uçağında, 7 yaşındaki çocuk yolcu fenalaşmış ve müdahalelere rağmen kurtarılamayarak uçakta hayatını kaybetmişti.
Kalkış sonrası yaşanılan bu olay dünya genelinde sosyal medyada büyük yankı uyandırmış ve uçağın Dubai’ye acil iniş yerine Kuweyt’e yönelmesi Emirates’e ağır tepkilere neden olmuştu.
THY muhtemelen aynı tepkiyi çekmemek için böyle bir karar aldı diyelim, fakat sonuçta 7 saat 22 dakika boyunca inemedi.
Bilinense şu; Bu gibi durumlarda pilotlar durumu THY Operasyon Kontrol Merkezi’ne (OCC) bildirir. Karşılıklı durum değerlendirilmesinde yol haritası çizilir. OCC’den çıkan karar pilotlar tarafından uygulanır. Ha, eğer durum gerçekten aciliyet gerektiriyorsa, uçak kalktığı ağırlıkla gelir iner. Sonrasındaysa bakıma alınmak zorundadır çünkü mutlaka iniş takımları gibi noktalarda hasar oluşma riski kuvvetlidir. Bu da hem uçağın uçuştan kesilmesi hemde 100 bin dolarlara varan maliyet demektir.
Tabi uçakta neler olduğunu bilmiyoruz. Doktor varmıydı? Yolcuya müdahale edilerek risk taşımadığı için böyle bir karar mı seçildi?
Bunların cevabı THY’de.
Düşünün ki bu yaşanan, uçuşunuz ister 1 ister 11 saat sürsün, pilotunuzun “İstanbul’daki yoğun trafik nedeniyle yaklaşık 20 dakika bekleyeceğiz” anonsunun sizde yarattığı gerginliği, bu uçaktaki 257 yolcu 7 saat 22 dakika boyunca yaşadı.
Sonuçta benim bu dünyanın en sıkıcı uçuşundan anladığım şu; Eğer THY’nin A330-300’üyle uçuyorsam, kalkıştan en az 4-5 saat sonrasına kadar ne teknik, nede sağlık sorunu yaşanmaması için dua etmekten başka çare yok.
Hepinize iyi uçuşlar olsun..
