YAZARLAR
PARİS’TE İLK TANGO
52’nci Paris Airshow’u, Parislileri bile şaşırtan inanılmaz bir sıcağın altında takip edip sizlere haberlerimizi ulaştırmaya çalıştık.
Bu yıl 52’ncisi düzenlenen ve havacılık dünyasının rota belirleyen fuarı olarak bilinen Paris Airshow’un Türkiye açısından bu yıl farklı öneminin adı TAI oldu.
Türkiye ilk kez TAI’nin markası altında 5 ayrı hava aracıyla, deyim yerindeyse Paris’te “haklı” havasını attı.
Şimdiye kadar maketlerle katıldığı dünyanın en büyük havacılık fuarında Türk bayrağını kuyruk dikmelerinde taşıyan; T625, Hürkuş B ve Hürkuş C, Atak Helikopter ve insansız hava aracı ANKA meraklı bakışlardan kaçmadı.
E kuşkusuz bize de, bir Türk gazeteci olarak kendi hava araçlarımızı yabancı bir ülkedeki havacılık fuarında fotoğraflarını çekme zevkni yaşattı.
İşin en keyifli kısmıysa, fuarda hergün öğleden sonra yapılan gösteri uçuşlarında Hürkuş’un anonsu ve muhteşem uçuşunu izlemek oldu.
Açıkçası yıllardır dünyanın pekçok noktasında takip ettiğim havacılık fuarlarının arasında bu yıl ki Paris Airshow, bambaşka bir keyifti.
Üstelik Salı günü, THY Yönetim Kurulu İlker Aycı ve tepe yönetimden birkaç ismi Skytrax ödülleri için yine Paris Airshow’da görmek farklı bir gurur oldu.
Size kısaca durumu şöyle özetleyeyim; Her yıl bir kez Londra’da, devam eden yılda Paris Airshow’da olmak üzere onbinlerce yolcunun oylarıyla seçilen havayolları ödüllerinin düzenlendiği fuar alanındaki müze kesinlikle görülmeye değerdi.
Havayollarının patronları, en şık halleriyle kabin memurları, kırmızı halıda yürürken kendinizi Oscar ödül töreninde hissediyorsunuz.
Ve yine bizim için farklı bir gurur da, tam THY’ye 4 ödül birden verilirken, şans eseri aynı sırada da dışarıda ikinci gün yine Hürkuş’un uçuş anonsu yapıldı.
İlker Aycı, THY kabin görevlileriyle birlikte kucaklarına ödülleri sığdırmaya çalışırken, Hürkuş Paris semalarını kucakladı.
Tek kelimeyle muhteşemdi..
Ödül sonrasında İlker Aycı’yla ayaküstü yaptığım sohbette, hedefteki uçak siparişlerinin A350 ve B787 Dreamliner olduğunu net bir dille söyledi.
“A380 gibi bir niyetimiz yok” diyen Aycı, filoda önemli olanın her noktada kullanılabilecek ve hızlı operasyon yapılabilecek uçak tipini hedef seçtiklerinin altını çizdi.
Ayrıca bu yıl Anadolujet için önemli gelişmelerin olacağını da belirtti İlker Aycı ve ekledi, “Anadolujet’i tam bir düşük maliyetli havayolu anlayışı içinde yeniden yapılandıracağız. THY’nin önemli bir alt markası olarak yeni atılımlarımız olacak. Anadolujet’le ilgili yeni çalışmalarımız bir an önce sahaya inecek.”
Anlaşılan önümüzdeki günlerde Anadolujet’le ilgili farklı haberler sunmaya başlayacağız gibi görünüyor.
TAI’deyse Temel Kotil’in yoğun görüşmelerinde yakaladığım ilk fırsatta biraraya geldik.
Kotil, haklı olarak bambaşka bir gurur taşıyordu. Öceki satırlarda da yazdığım gibi, ilk kez böylesi bir dünya arenasına 5 aktif hava aracıyla katılmak, bir tanesinin fuar boyunca hergün onbinlerce meraklı ve titiz bakışların altında gösteri uçuşunda olması hepimizi heyecanladırdı.
Temel Kotil ise yaptığım görüşmede bu gurur hepimiz diyerek, “inşallah bundan sonra Hürkuşumuzun yanında kendi savaş uçağımızı da uçuracağız. Hedefizim bu” diyerek heyecanın tansiyonunu dahada yükseltti.
Bu özellikleriye bambaşka bir Paris Airshow’du.
Şimdiye kadar dünyanın pek çok noktasında takip ettiğim hiçbir airshow’a benzemiyordu, çok farklı, çok keyifliydi.
Abartmıyorum, hayatımda hiç yaşamadığım, tarif edilemeyecek sıcağın altında kendimi hiç bu kadar iyi hissetmedim.
Hepinize iyi uçuşlar olsun..
