Ülke genelinde sıcaklıkların “termal” dereceleri aştığı şu günlerde, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda “termal” bir sıkıntı yaşanıyor.

Bilirsiniz, yolunuz mutlaka şu aralar Atatürk Havalimanı’na düşmüştür.

Metroyu kullanmadıysanız eğer; İster sahil yolundan gelin, ister Atatköy’ün arkasındaki ara yolu kullanın, isterseniz E5 veya TEM bağlantısı olsun, hangi yoldan gelirseniz gelin Atatürk Havalimanıysa varış noktanız yandınız demektir.

Çileli bir bekleyiş hem yolcuları, hem AHL çalışanlarını, hem uçucu ekipleri sarmalamış durumda.

Peki neden?

28 Haziran Salı günü acımasız teröristlerin Atatürk Havalimanı’na yaptığı saldırının bir kez daha yaşanmaması için.

Peki değişen ne oldu?

Eskiden AHL girişindeki emniyet kontrol noktasında duran bir sivil polis gözle araçları kontrol eder, şüphelendiklerini hemen yan taraftaki arama noktasına sevk ederdi. Şimdi bu polislerin ve gözle kontrolün sayısı arttı, AHL’ye giriş noktasında trafik durdu.

Üstelik bu polisler son derece zor şartlar altında çalışma yapıyor. Sıcaklar bir taraftan, binlerce aracın egzosundan çıkan ısı ve kirli hava bir taraftan “gözle unsur” bulmaya çalışıyor.

Peki bu mümkün mü?

Bu noktada gözlerimizi hemen güvenlik konusunda tabiri caizse işi psikopatlık kıvamına çeken İsrail’e çevirelim.

Yolu Ben Gurion Havalimanı’na düşenler iyi bilir. Havalimanına girişlerde en ufak bir sıkıntı yaşanmaz. Araçlar girişte biraz yavaşlar ve kimsenin görmediği, fakat konumlandırılan “termal kameralar” sayesinde bırakın aracın içindekilerinin donunu, neredeyse motorundaki yağın bile kalitesini kontrol eden bir güvenlik taramasının içinden ruhunuz bile duymadan geçersiniz.

Peki, bu haftanın son gününde o alçakça saldırının üstünden tam iki ay geçmiş olacağına rağmen, neden hala Atatürk Havalimanı’nın girişine termal kamera konulmaz?

İş neden hem polislere, hemde Atatürk Havalimanı’na ulaşmaya çalışanlara eziyete dönüştürülmüş durumdadır?

Bu kadar mı zordur AHL girişine bir termal kamera koymak? Güvenliği olması gerektiği düzeye çekmek?

Termal kameraların başında, son derece medeni bir ortamda mı bu polis arkadaşlar bizlerin güvenliğini sağlayabilir yoksa 35 derece sıcaklıkta, egzoz gazından fenalık geçirmeye yüz tutmuş durumda mı?

Sorunun cevabı bellidir.

Bir an önce kurun şu termal kamera sistemini Atatürk Havalimanı’na da, herkes rahat bir nefes alsın.

Hepinize iyi uçuşlar olsun..