YAZARLAR
ANTALYA’YI BEKLEYEN FIRTINA
27.01.2020
Türkiye’nin turizm trafiği açısından en önemli kapısı olan Antalya Havalimanı her yıl değil, her hafta kendi rekorlarını kırıp 2019’da 35,5 milyon yolcuya ulaşınca kapasite artırımı gündeme geldi.
Hal böyle olunca devreye DHMİ girdi.
Antalya Havalimanı’nın iç ve dış hatlar, genel havacılık ve CIP terminalleri mütemmimlerinin işletme haklarının kiralanması için ihale açıldı.
İhaledeki şartname maddelerinden biride katılacak olanların en az 5 yıl süreyle havalimanı işletmesi tecrübesine sahip olması gerektiği şeklinde yer aldı.
DHMİ bu maddeyi koymakta hiçte haksız sayılmaz. Çünkü söz konusu olan Antalya Havalimanı.
Şu anki güncel rakamla 131 tarifeli-tarifesiz havayolunun dakika başı inip kalktığı bir havalimanını işletecek olanın deneyiminin de buna göre olması gerekiyor.
Bedel 40 milyon Avro olarak belirlendi. 2 Ocak’ta açılan ihalenin son teklif verme süresi 31 Ocak olarak duyuruldu.
Kimler teklif verdi-vermedi bilmiyorum ama sürpriz gelişme 25 Ocak Cumartesi günü yaşandı.
DHMİ Resmi Gazete’ye çıktığı ilanla 6 gün kala ihaleyi iptal ettiğini duyurdu.
Yayınlanan açıklamada aynen şöyle denildi:
02.01.2020 tarihli ve 30996 sayılı Resmi Gazete ile 01.01.2020 tarihinde Ulusal Basında yayımlanan ihale ilan metni ile Antalya Havalimanının Kapasite Artırımına Yönelik İlave Yatırımların Yapımı İle İç/Dış Hatlar, Genel Havacılık, CIP Terminalleri ve Mütemmimlerinin İşletme Haklarının Kiraya Verilmesi ihalesine ilişkin teklif alma tarihinin 31.01.2020 tarihinde saat 09.30’da sona ereceği bildirilen söz konusu ihale iptal edilmiştir.
Şimdi burada dikkatimi çeken ertelenme değil, iptal edilmesi.
Çünkü “İptal” yeniden yapılacak olan ihaledeki şartların değiştirilebileceği anlamını taşıyor.
“Erteleme” olmuş olsaydı, şartlar değiştirilemeyecek ve ihaleye ilk çıkıldığı günkü gibi geçerliliğini korumuş olacaktı.
Doğru okursak, bu ihalenin iptalinin tek nedeni şartnamenin yeniden düzenlenecek olması.
Bunun ülkemiz çıkarlarına zarar verecek bir karar olduğunu düşünmüyorum.
Ama kafamı karıştıran; Antalya gibi dünyayı kıskandıracak ölçeğe sahip bir havalimanın ihalesine DHMİ böyle mi çıkar?
Böylesine önemli bir ihalenin şartnameleri nasıl hazırlanır? İhaleye çıktıktan sonra değiştirilmek üzere mi?
Hadi diyelim ki değiştirilebilir, sorun yok.
Şimdilik bunun nedenini bilmiyoruz. Eksik mi, beğenilmedi mi, yada yetersiz mi bulundu?
Bunun cevabını yeniden yapılacak ihalede değiştirilen maddelerde hep birlikte görücez.
O zaman bu ihaleyi ertelemenin nedeni gün ışığı gibi ortaya çıkacak.
Belli ki Antalya’da 15 Nisan’da müthiş bir fırtına kopacak.
ŞİMDİYE KADARKİ EN CİDDİ SORUN
Bugüne kadar Sars, Ebola gibi oldukça ciddi virüslerle karşılaştık, ama bu defaki hepsinden daha beter gibi duruyor.
Corona Virisü..
Çin’in Wuhan şehrinden dünyaya yayılmaya başladı.
İlk iddia Çinlilerin favorileri arasında yer alan yarasa çorbasından yayıldığı yönünde olsa da, yine bir yarasıyı yiyen ve Çinliler tarafından eti pek sevilen bir yılan türünün tüketilmesiyle ortaya çıktığı da bilim insanlarının gündeminde.
Okuyanlar, görenler bilir Çinlilerin tuhaf yemek alışkanlıklarını o yüzden olabilir mi, muhtemelen olabilir.
Ama gerçek şu; Solunum yoluyla yayılan virüsün kuluçka dönemi Çin sağlık bakanlığından yapılan açıklamaya göre 1-14 gün arasında değişiyor.
İşte durumu vahim kılanda bu.
Havalimanlarında ne kadar önlem alınırsa alınsın, o esnada ülkeye giriş yapan yolcu virüs taşısa bile bu termal kameralarla filan tespit edilemiyor.
Vücutta uyuyan virüs seyahat eden yolcudaysa, vardığı noktada günler sonra aktif olmaya başlıyor.
Geçtiğimiz hafta Büyükçekmece’de hastaneye başvuran iki Çinli turiste yapılan ilk müdahalenin ardından özel uçakla ülkelerine gönderilmişti.
Yazıyı hazırladığım sırada resmi olmayan bilgilere göre Pamukkale’de Çinli bir turist 40 derece ateşle hastaneye kaldırıldığı haberi yayınlanmaya başladı.
Oysa İstanbul Havalimanı’nda termal kameralı taramalar aralıksız devam ediyor. İşte bu durum kuluçka süresinin tehlikesini de kanıtlamış oluyor.
Şimdi; günde 100 binlerce Çinli yolcunun dünyanın değişik noktalarına seyahat ettiğini biliyoruz.
Umalım da korktuğumuz gibi olmasın. Yoksa gerçek anlamda bir felaket dünyayı saracak gibi görünüyor.
Hepinize iyi uçuşlar olsun..
