YAZARLAR
ATATÜRK HAVALİMANI
01.05.2023
Geçtiğimiz yıl 18 Nisan..
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Atatürk Havalimanı’yla ilgili yaptığı açıklamada şu sözleriyle son noktayı koymuştu:
“Atatürk Havalimanı hikayesi kapandı gitti. Öyle bir yer artık yok hikaye oldu.”
Aradan bir yıl dokuz gün geçti.
Tarih 27 Nisan 2023..
Kemal Kılıçdaroğlu seçim vaatlerinde Atatürk Havalimanı’nın havacılık ve uzay çalışmaları merkezi olacağını açıkladı.
Amerika’da Elon Musk’ın rakibi olarak bilinen Siera Nevada şirketinin sahibi Fatih Özmen ve eşi Eren Özmen’inde bu projede yer alacağını açıkladı.
Açıklamadan birkaç dakika sonra Haluk Bayraktar’ın attığı tweet ile çarşı karıştı.
Buraya kadarı beni hiç ilgilendirmeyen işin siyasi kısmı.
Şimdi bandı çok küçük geri sarıp, ilgili olduğum kısmından devam edelim..
2021’de başlayan ve Atatürk Havalimanı üstünde inanılmaz projelerin havalarda uçuştuğu dönem.
Bakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AHL’nin millet bahçesi projesine övgüler yağdırırken 18 Nisan 2022’de Atatürk Havalimanı için “öyle bir yer artık yok hikaye oldu” dediğinde, muhtemelen ne dediğinin farkında değil diye düşünmüştüm.
Çünkü hikaye oldu dediği yer havacılık tarihimizin başlangıç noktasıydı.
AHL’nin millet bahçesi olmasında bir sakınca yoktu ancak pistlerini kırmadan, havalimanı özelliğini bozmadan olurdu.
Ve yine aynı dönemde AHL’ye dokunulmasın diye yükselen seslere Erdoğan’da kayıtsız kalmayarak “pistlere dokunulmayacak” dedi.
Aradan üç ay geçmeden havalimanının can damarı olan iki ana pisti aynı anda kırılarak imha edildi.
Yerine şimdi basketbol sahaları, ağaçlandırılmış alan ve çok sayıda bina dikildi.
İşte benim için (havacılığın tam göbeğinde olan) Haluk Bayraktar’ın çıkışı burada önemli.
Çünkü şimdi Vecihi Hürkuş’tan, Nuri Demirağ’dan bahseden Haluk Bayraktar ve Selçuk Bayraktar’ın, AHL imha edilirken hiç sesi çıkmadı. Havacılık tarihimizin başladığı yer imha edilmiyormuş gibi davrandı.
18 Nisan 2022’de “HİKAYE..” başlıklı yazımdan küçük bir bölümü tekrar aktarıyorum:
Defalarca yazdım, bir daha çok net yazayım: Atatürk Havalimanı’nı şu yada bu nedenle imha etmek, bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüklerde açık ara ilk üçe girer.
Ve bunun yapılacağını da hiç sanmıyorum.
Çünkü..
Buna önce, TEKNOFEST’in Türkiye’de uzaya kadar açılan yelpazesiyle amatör havacılığın fitilini ateşleyen Selçuk Bayraktar karşı çıkar.
Yada çıkacaktır..
Veya çıkmalıdır..
Diye düşünüyorum.
Çünkü Atatürk Havalimanı’nın bu faaliyetlerde nasıl işe yaradığını, amatör havacılara nasıl boyut atlattığını, herkesten daha iyi kendisi bilir.
Bu satırları yazdığımda açıkçası çok ümitliydim Selçuk Bayraktar’dan.
Çünkü Atatürk Havalimanı’nın ticari havacılığın dışında da çok önemli olduğunu en iyi o anlatır diye umuyordum. Ama sustu Selçuk ve Haluk Bayraktar.
Bu yıl 6’ncısı düzenlenen ve yazıyı yayına verdiğimizde 5’nci gününe giren Teknofest’in durumu ortada.
Artan çadır sayısı, vatandaşların yoğun ilgisi, alanda neredeyse izdihama neden oldu.
Yerde sergilenen uçaklar, helikopterler yoğun kalabalıktan gözükmedi bile. Gösteri yapan uçakları izlemek ziyaretçiler için keyiften çok eziyete dönüştü.
Bayraktar kardeşler, bugün düzenledikleri kendi faaliyetlerinde bile Atatürk Havalimanı’ndan arta kalan üçte birlik alana sığamadı.
Boşuna kendimizi yırtmadık Atatürk Havalimanı’na dokunmayın, burası geleceğin havacılarını yetiştirecek diye.
Böylesine şahane faaliyetleri yok eden imha yaşanırken, pistler kırılırken, üstüne binalar yapılırken, hiç sesini çıkarmayanların şimdi Vecihi Hürkuş’tan, Nuri Demirağ’dan bahsetmeye hakları var mı?
Hepinize iyi uçuşlar olsun..