YAZARLAR

BANGKOK

23.05.2022

AirTürkHaber, geçtiğimiz hafta manşetine taşıdı.

Gidenler bilir, gitmeyenler de arama motorlarına bi baksın..

Bangkok Don Mueang Uluslararası Havalimanı.

Şehrin 1914’te hizmete giren ilk havalimanı ve bugün aynı şehirde ikinci bir havalimanı olmasına rağmen ciddi bir trafiğe sahip.

Bu havalimanını dünyadaki benzerlerinden ayıran önemli bir özelliği var.

Yoğun bir iniş-kalkış trafiği olan iki paralel pistinin ortasında golf sahası mevcut.

Bildiğiniz golf sahaları gibi.

Ağaçlar var, ufak-tefek tepeleri, eğimleri, suni gölleri, sosyal alanları, kulüpleri filan var.

Bu golfçü arkadaşlar etraflarında vızır-vızır iniş kalkış yapan uçakların arasında golf oynuyor.

Golf sahası deyip geçmeyin..

Size küçük bir örnek: Bir golf topu vuruş noktasından çıktığında saatte 350 km’lik hızla varıyor.

Bu şartlarda, iki pist arasında hava trafiği devam ederken hedefini küçük bir sapmayla şaşıran o küçük top iniş-kalkışta veya park halindeki uçaklara akıl almaz zararlar verir.

Buna rağmen insanlar orada böyle bir sosyal alanı kullanmaktan çekinmiyor.

Şimdi..

Dünyada böyle örnekler varken, üstelik güncel hava trafiğinin işlediği havalimanında bile bu işler yapılırken, atıl duruma indirilen Atatürk Havalimanı’nda pistleri kırmak niye?

AHL sınırları içerisinde millet parkı için yeşillendirilecek o kadar çok alan varken pistler neden kırılır?

Pist deyip geçmeyin.

Kullanılmasa bile (ki Avrupa ve Amerika’da onlarca örnek var) Dünya tarihinde tek bir havalimanının imha edildiğine, pistin kırıldığına tanık olamazsınız.

Çünkü bir havalimanın ana damarıdır pistleri. İyi günde de-kötü günde de lazım olur. Yapımında çok zaman alır, en çok parayı piste serersiniz.

Üstelik Atatürk Havalimanı’nda hedef gerçekten millet parkıysa, planlanan yerdeki iki paralel pist buraya yapılacak parkı olağanüstü zenginleştirir.

Etrafındaki yeşil alanlarıyla birlikte o iki pist; Bisiklet parkurları, zenginleştirilmiş kay kay alanları, meraklılarına drag yarışları, İGA trafiğini etkilemeyecek düzeyde havacılık festivalleri ve daha sıralanacak onlarca faaliyetlerle çok şık bir yer olur.

Şimdi soru şu: Bu zenginliği neden elimizin tersiyle itiyoruz?

Defalarca yazdım, bir daha yazayım..

Atatürk Havalimanı’nın artık İstanbul Havalimanı’na rakip olması mümkün bile değil.

Ama çok mümkün olan müthiş bir zenginliğe dönüşebilir.

Üstelik bütün dünya ülkelerini kıskandıran ve eşi benzeri olmayacak türden bir zenginlik olur.

Aman diyeyim, ne yaparsanız yapın AHL’nin pistlerine dokunmayın.

Bu gerçekten telafisi imkansız bir duruma dönüşür.

Hepinize iyi uçuşlar olsun..



Yazarın Diğer Yazıları