YAZARLAR
BU NASIL İŞTİR?
22.11.2021
Ben anlamakta zorluk çektim, bakalım siz anlayabilecek misiniz?
Mevzu; Fly Service..
Havacılık dünyasında amatör ya da profesyonel olarak yer alan herkesin bildiği gelişmeler geçtiğimiz Eylül ayında doruğa çıkmıştı.
Ne olduğu pek anlaşılmayan, (gerçi anlaşılması için sayfalarca açıklama yapıldı, anlayanlar çoğunlukta olsa da pek anlaşılamadı) bir uçağın Çorlu Atatürk Havalimanı’ndan kalkışından sonra arıza bildirerek İran’a inmesi, bu uçağa temsil gözetim hizmeti veren Türk şirketin başına patladı.
Nedeni malum, ABD’nin İran ambargosu.
İyi de Fly Services bu ambargoyu delmenin neresindeydi, inanın ben onu hala anlamış değilim.
Önce sizlere şu bilgiyi verip yazıya öyle devam edelim..
Çok net söylüyorum; Tüm havacılık şirketlerine gazeteci olarak mesafem ne kadarsa Fly Service’de o kadardır.
Hatta çoğuna göre daha da sınırlıdır.
Patronu Gökhan Sarıgöl ile şimdiye kadar bir kez konuşmuşluğum vardır.
Fly Service ise, havacılık dünyasının yayıncısı olarak diğer şirketler ne kadar radarımızdaysa Fly’da o kadardır.
Bunları yazmamın nedenini muhtemelen anladınız, şimdi devam edelim..
Bu karışık uçak trafiğinin ardından SHGM’nin talebi ve DHMİ’nin uygulamasıyla şirkete oldukça ağır bir ceza verildi.
Yetkileri elinden alındı, dur denildi.
Bu gelişme üzerine Fly Service’te neler olduğunu öğrenmek, bir şirkete verilebilecek en ağır cezanın nedenini anlamak için Gökhan Sarıgöl’ü arayıp, görüşlerini alıp yayınladık.
Sebebi net; Sektörün en eskilerinden ve en fazla müşteri yelpazesine sahip olan şirkete verilen cezanın nedenini kamuoyuna aktarmak.
Sarıgöl, bu kararı haksız bulduklarını ve hukuki yolları başlatarak haklarını aradıklarını detaylarıyla anlatmıştı.
Sonrasında..
Mahkemeler devam etti, SHGM ve DHMİ’nin isteği doğru bulunarak itiraz reddedildi, cezaya devam denildi.
Bir üst mahkemeye yapılan başvuruda ise, bir önceki karar “kesin” olarak “oy birliğiyle” durduruldu.
Yani..
SHGM ve DHMİ’nin el ele vererek Fly Srvice’e karşı aldığı durdurma kararına, bu defa hukuk “dur” dedi.
Üstelik adalet bu kararda öyle ince bir noktaya dikkat çekti ki; “Davacının telafisi güç zararına yol açacağı açık bulunan dava konusu” ibaresini de karar açıklamasına net bir şekilde koydu.
Şimdi..
Hukukçu değiliz, bu işlerden anlamayız ama yukarıdaki satırı anlayamayacak kadar da değil.
Karardaki bu ayrıntı tüm açıklığıyla ortada.
Mahkeme hakimi oy birliğiyle bu karar şirketi yok eder, bitirir, ortada sonuçları bunu oluşturacak bir durum yoktur deyip altına imza atıyor.
Açık konuşalım..
Havacılık dünyasında rekabet söz konusu olunca, aynı işi yapan şirketler bir birini sever mi sevmez mi bilemiycem ama belli ki havacılık otoritesi isterse aylar sonra mahkemeden dönecek bile olsa şirketlere böyle bir yaptırım uygulayabiliyor(muş).
Üstelik hatırlarsanız yine aynı tarihlerde havacılık otoritemiz dünya havacılığına kendi ülkesinin şirketini “tu-kaka” diye ilan etmişti.
Son olarak, geçtiğimiz hafta Fly Service’e tüm hakları hiçbir şey olmamış gibi iade edildi.
Peki, bu süre içerisinde Fly Service’e, ticari itibarına hiçbir şey olmamış mıdır?
SHGM ve DHMİ gerekçesi hukuka adalete sığmayan bir kararla, adı ne olursa olsun herhangi bir şirketin ipini çekebilir mi, telafisi zor zaralar verebilir mi?
Bu nasıl bir uygulamadır?
Dedim ya, gerçekten bir şey anlayabilmiş değilim.
Siz anlayabildiniz mi?
Hepinize iyi uçuşlar olsun..
