YAZARLAR

Slide thumbnail

Slide thumbnail

EURASIA AIRSHOW

30.04.2018

22 yıldır İstanbul’da, Atatürk Havalimanı gibi son derece yoğun trafiğin altında düzenlenen ve başarısını tartışmaya bile gerek olmayan İstanbul Airshow’a bir kardeş daha geldi gibi gözüküyor.

Geçtiğimiz hafta Antalya’da beş gün boyunca kapılarını ilk kez açan Eurasia Arshow’a girdiğimde, (öyle yada böyle) çok büyük bir emek harcanarak kurulduğuna tanıklık ettim.

Yapanlara hakkını teslim etmek lazım, iyi bir alan hazırlığı olmuş. Şimdiye kadar Türkiye’de böylesine büyük bir alanda ilk kez düzenlenen şov ağırlıklı bir fuar oldu.

2016’nın 13 Temmuz’unda Farnborough’da yaptığı tanıtımda arkasında çok kuvvetli bir rüzgarla çıktı karşımıza Eurasia Airshow. Açılışta ise bu kuvvetli desteği göremedik.

Eurasia Airshow’u iki yıl boyunca uluslararası alanda yapılan pazarlama sürecinde şirketlere altı çizilerek “Cumhurbaşkanlığı’nın himayelerinde” denilmesi açılış çıtasını zirveye koymuştu.

Fakat açılışın Ulaştırma Bakanı Yardımcısı, Savunma Sanayi Müsteşarı, Vali ve Belediye başkanı tarafından yapılması, bekleneni karşılamadı.

Mevlüt Çavuşoğlu, Süleymen Soylu, Ahmet Aslan gibi üç bakandan biri bile katılsa, durum oldukça farklılaşırdı.

410 bin metrekarelik fuarda Airbus yoktu, o vardı-bu yoktuya gelince kuşkusuz Eurasia Airshow’u Antonov kurtardı.

Çünkü fabrika uçaklarıyla katılan tek üretici oldu. Fuar boyunca An-178, An-70 tipi uçaklar gösteri uçuşu yaptı, son güne kadar fuar alanını terk etmedi.

Ve, özellikle halka açılan son iki gününde alanın boşluğunu, Cumartesi günü son dakika da gelen dev Antonov An124 kurtardı. Ziyaretçiler karşılarında çıplak bir alanla karşılaşmadı.

Cumartesi günüyse Antalyalılar fuara yoğun ilgi gösterdi. Ziyaretçiler Antonovların, Çekya’dan Saab Grippen’in, Polonya Hava Kuvvetleri’nden Mig-29’un ve Türk Yıldızları’nın, Atak helikopterinin gösteri uçuşlarını izledi.

Özetle, katılım bekleneni vermedi filan diye meseleye girmektense, Hakan Kurt’un fuarın üçüncü günü, Cuma akşamı gala yemeğinde yaptığı çarpıcı konuşmadan bölümler aktarmam daha doğru olacak.

Medya City’nin sahibi olan Kurt, konuşmasının girişinde İngilizceye de çevrilen teşekkür kısmından sonra konuşmasına sadece Türkçe devam ederek son derece önemli açıklamalar yaptı.

“Çok meşakkatli bir hazırlıkla bu günlere geldik. Ama ben bu süreçte bazı üzüntülerimi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Özellikle altını çizerek söylemek istiyorum; Eurasia Airshow, Medya City şirketine ait değildir. Eurasia airshow Türk Havacılık ve Savunma Sanayi’ne ait bir airshowdur” dedi.

Çok önemli bir şey daha var dedi Hakan Kurt ve devam etti; “Benim üzüldüğüm noktalar, sizi Türk havacılık sanayisine emanet ettiğimiz, ismini de böyle koyduğumuz firmaların fuara olan desteğinin az ve yetersiz olmasını ben alanda hissettim. Dolayısıyla da bu konuşmaya Türkçe devam etmek istedim, sizlerle de paylaşıyorum” diyerek bize yazacak bir şey bırakmadı.

Kurt, açıkça “Türkiye’nin böylesine yoğun bir mücadele içinden geçtiği süreçte Türk havacılık ve savunma sanayinin ben burada yokum deme gibi bir şansı yoktur. Türk Savunma ve Havacılık sanayini teslim ettiğimiz ellerin fuara gerektiği şekilde katılmadığını ben gördüm. Burada saygıyla bahsetmek istiyorum. Halil Toker olmasa Türk Sivil Havacılık unsurlarının çoğunda eksik kalırız. Ben buna şahidim ve şahit olduğum şeyleri söylüyorum. Yani, 10 şey konuşulup, 4 şey hayata geçebiliyorsa orada Halil Toker önemli bir isimdir. Dolayısıyla bunu altını çizerek söylüyorum; Eurasia Airshow Türkiye savunma havacılık sektörünün fuarıdır. Bizim şahsımıza ait bir fuar değildir” diyerek son noktayı koydu.

Türkiye’de ilk kez sahaya inen Eurasia Airshow’un açılışı da, kapanışı gibi ilginç oldu.

Son olarak, ICAO Başkanı’nın yanından geçtiği ve kafasını bile çevirip bakmadığı airshow olarak da muhtemelen tarihteki yerini alacaktır.

Bakmayın siz “sağda-solda” yazılan protokol krizi nedeniyle gelmedi hikayelerine.

Hepinize iyi uçuşlar olsun.

Yazarın Diğer Yazıları