YAZARLAR
GELDİ GELMEKTE OLAN
10.04.2023
Çalışanları üzecek..
Sadece patronları fena sevindirecek..
Savunma sanayinde yerini çoktan alan ve dünya genelinde tüm alanlarda etkili olan bu gelmekte olanın havacılık sektöründeki ayak sesleriyse şöyle:
Havalimanından başlarsak; Girişinden-çıkışına tüm terminal çalışanları, dışarı çıkalım; Apron da görev yapanların uçak altında çalışanlar dahil hepsi, kuleye çıkalım; Tüm kule ve hava trafik görevlileri.
Havayollarına gelelim; Yönetim merkezleri dahil şirket hizmetlerinde çalışanların yüzde 90’ı, uçağa geçelim; Pilotlar, kabin görevlileri, tekniğe inelim; Alet-edevat haricinde tüm çalışanlar işsizlikle karşı karşıya.
Mesela..
Eğitimi için milyonlarca lira harcayıp bugün first oficcer olup kokpite adım atanlar mesleki kariyerlerinden uzaklaşırken, yine bugün kaptan olup sol koltuğa geçen pilotlar emekli olabilecekler mi, bu süreçte artık o bile belli değil.
Tüm bunların sorumlusu ve kapıda duran tehlikenin adıysa malumunuz yapay zeka.
“Yok artık”, dediğiniz bu gelişme öylesine hız kazandı ki, yavaşlaması için aralarında Elon Musk’ında bulunduğu teknolojiye yön veren yaklaşık bin isim 6 ay ara verilsin önerilerinde bulunuyor.
Gerekçeleriyse yapay zeka teknolojisinin çok hızlı gelişmesi ve insanlığa zarar verme endişesi.
6 aylık yavaşlamadan kast ettikleri, bir-iki yıl daha ötelemek.
Bu işin hayatımıza girmesini hızlandıran kuruluşlardan biri de OpenAI.
2015’de San Francisko’da kurulan Amerikan merkezli yapay zeka araştırma şirketi OpenAI, GPT-3.5 dil modelini temel alan sohbet robotu ChatGPT’i beta olarak kullanıma sundu.
Şimdilerdeyse GPT-4 hazırlanıyor.
ChatGPT henüz test aşamasında olmasına rağmen kusursuz yetenekleriyle dikkatleri üstüne topladı.
Neden bahsettiğimi daha net aktarmak için buyurun size taze bir örnek:
Geçtiğimiz hafta Millie Houlton isimli 22 yaşındaki genç, İngiltere’de bir mahkemeye ChatGPT’de yazılmış dava dilekçesi sundu.
Kendisine sorulan soruları sanki karşınızda bir insan varmış gibi yanıtlayan bu uygulama, hatasız bir dilekçe yazdı. Ve mahkeme de bu kusursuz dilekçeye dayanarak genç kızı haklı buldu.
Avukatlık mesleğinin kapının önüne konulabileceğinin en basit ilk örneği oldu bu.
Konu havacılığa geldiğinde bugün üreticilerin maliyet düşüremediği tek yer olan kokpit ana hedef olacak.
Uçuş teknolojisinin neredeyse tamamının otonom sistemlerden oluştuğunu kabul edersek, en hızlı kendisini gösterecek olan iş dalı da pilotluk olacak.
Üstelik çok yakın gelecekte yaşanmaya başlayacak.
Çünkü dünyada her geçen gün bir yerden başka bir yere taşınacak insan ve kargo sayısı sürekli artıyor. Buna oranla pilot talebi de.
Bu talebi en düşük maliyet ve en yüksek verimlilikle karşılamanın tek yolu yapay zeka.
Bakın, korona virüs adıyla bir illetin çıkacağı ve tüm insanlığı evlerine kilitleyeceğini, gökyüzünde tek bir uçak dahi kalmayacağını söyleseler inanır mıydık?
Hayır.
Oldu mu?
Oldu.
Kaç yıl önce?
Sadece 4 yıl.
İşte şimdi de baş edilmesi mümkün olmayacak bu tehlike insanlığın hayatına girmek üzere kapıda bekliyor.
Az öncede dediğim gibi dünyada bu işe yön verenlerin bile hızını kontrol etmekte güçlük çekmeleri gözlerini korkutmaya başladı.
Şimdi..
20’li yaşlarında hayatlarına yön vermek için pilotluk mesleğini seçip, eğitim-öğrenim için harcayacakları milyonlarca lira ve 4 yılı tekrar düşünmeleri gerekiyor.
Çünkü havayollarında yapay zeka 4 yıl da kokpitin kapısını açmış olacak.
Bir insan yüksek maliyetle dört yılda pilot olabilirken, aynı sürede düşük maliyetle sınırsız yapay zeka üretilebiliyor.
Şimdi karar verin bakalım; Şirketler kokpitte sınırlı çalışma saatlerine sahip ve yüksek maliyetinizle sizi mi seçer, yoksa sınırsız çalışma saati ve en küçük bir mazeret üretmeyen, sosyal hak filan istemeyen yapay zekayı mı?
İster kızın, ister inanın ama gerçek bu.
Geldi gelmek te olan.
Hepinize iyi uçuşlar olsun..
