YAZARLAR
HAVACILIK DÜNYASININ GÖZÜ BUNDA
30.11.2020
Gündem belli, bütün gözler aşıda..
Dünyanın başına bela olan Korona’dan kurtuluş ümidi olarak karşımızda.
Üretildi, adı konuldu, fiyatı belirlendi.
Dünya sıraya girdi, sadece Türkiye’nin ilk siparişi 50 milyon doz.
Sıra; Çin, Rusya ve Almanya’dan insanlığın umudu olan aşının dünyaya taşınmasında.
Özle bir durumu var, buzla paketlenmesi gerekiyor ve farklı konetynerlarda taşınabiliyor.
Hava kargo da “kuru buz” başlı başına tehlikeli nakliye sınıfına (Dangerous Goods) giriyor.
Sıvının ağırlığı göze alındığında, durum daha da bir farklılık kazanıyor.
Özel konteyner gerekiyor. Bu konteynerler dışarıdan bakıldığında diğer kargo konteynerlerinden farklı gözükmese de, özellikleri alaşımından dolayı içinde gizli.
Şimdiye kadar yoğun talep gerekmediğinden sınırlı sayıda mevcuttu, üreticiler yeniden kolları sıvadı ve yeni talimatlar doğrultusunda gece-gündüz üretilmeye başlandı.
Sıra zaten pandemi nedeniyle nur yağmış olan hava kargonun uçaklarında.
Aşıların piyasaya inanılmaz bir hız kazandırdığı kesinde, sıkışan kargo trafiğinde uçak bulmakta bayağı zorlanılacağı gözüküyor.
Hava kargonun ağır abilerinden olan An-124 hatırlarsanız geçen hafta Novosibirsk Havalimanı’na kalkıştan kısa süre sonra acil iniş yapmış ve kullanılamayacak düzeyde ağır hasar almıştı.
Şu an dünyada toplam 9 adedi faal olarak uçan bu kargo dünyasının dev kanatlısı için geriye kalan 8 adet An-124’ünde yere indirildiği duyurulmuştu.
Belli ki bu yaşlı kurtlar biraz yorgun gözüküyor ve belirsiz bir süre gökyüzünde olamayacaklar diye beklerken, yazıyı yayına vereceğimiz sıralarda Antonov’dan bir açıklama yapıldı.
Ukraynalı üretici, tamda dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu bu dönemde uçakların havada olmaya devam edeceğini, uçuşların yeniden başlayacağını duyurdu.
Son kazasında özellikle kanat ve gövde bileşenlerinin ağır hasar alması, mühendislerin yorgunluğa bağlı kırım olarak yorumlaması, umarım bu kuşların yeniden gökyüzüne dönmesinde bir sıkıntı yaratmaz.
Bir defada tam 150 ton ve zaman zaman üzerinde de yük uçurabilen An-124’ten sonra gökyüzünün en ağır taşıyıcısı B747’ler.
Sadece kargo için üretilen Fighter modelleri 120 ton taşıma kapasitesine sahip.
Yolcudan kargoya çevrilenlerse 110 tondan fazlasını gökyüzüne çıkaramıyor.
Bunu takip edenlerse B777, MD-11 ve A330’un kargo modelleri. B777’nin taşıma kapasitesi 100 ton. Fakat bu çift motorlu büyükler full kargoyla kalktıklarında hedef menzillerini tutturamadığından yakıt için iniş-kalkış yapmaları gerekiyor.
Buda zaman ve para kaybı demek.
Pandemi nedeniyle zaten dolu olan hava kargoya şimdi dünyanın her noktasına hızla nakledilmesi gereken Kovid-19 aşısının eklenip öncelik sırasını alması müthiş bir kargo pazarı çıkardı karşımıza.
Havadaki bu kokuyu alan THY geçtiğimiz hafta KAP’a kargo şirketi kuracağını açıkladı.
Bu niyet hep vardı ama şimdi hızlanmış gözükse de, uçak bulmak pek kolay olmayacak gibi duruyor.
Kargo dünyasından aldığım son bilgilere göre, bırakın yeni kurulanları mevcut kargo havayolları filolarına uçak katmakta ciddi zorlanıyor. Param var hemen alıcam desen de uçak yok.
Piyasadaki yolcu uçaklarını kargoya çevirmek isteyenlere ise verilen bekleme süresi 4 ila 5 yıl arasında.
Sektörün çok net gördüğü şu; Yolculu uçuşlar tekrar dursa da, hava kargo yoluna devam edecek.
Kargocuların yoluna devam edebilmesi ise uçak sıkıntısı nedeniyle biraz mucizelere kalmış gibi gözüküyor.
Dedik ya kargoya nur yağdı diye ama bu yağmurun aralıksız sağnağa dönüşeceği pek hesaplanmamış gibi duruyor.
Hepinize iyi uçuşlar olsun..
