YAZARLAR
İNANILMAZ DİYALOG
10.01.2022
Tarih 8 Ocak 2022 Cumartesi..
THY Bodrum-İstanbul uçuşu.
TK2525 sefer sayılı A321 saat 21.40 kalkışı için, zamanında hareketle pist başına taksideyiz..
10-F’de oturuyorum, yanımdaki D ve E’de iki adam var.
Kabin memuru, son kontrolünde yanımdaki iki yolcunun koltuklarının yaklaşık 4 parmak yatık olduğunu fark edip koltuğu düz duruma getirmelerini istedi.
İki yolcuda denileni yaptı fakat kabin görevlisinin ayrılmasıyla birlikte koltuklar kendiliğinden tekrar yattı.
Görevli, dönüş turunda tekrar aynı uyarıyı yaptı.
Yolcuların düğmeye basarak koltuğu kaldırdığını görünce bir sıra önümüzdeki yerine oturdu.
Fakat koltuklar tekrar kendiliğinden 4 parmak yattı ve bunu görmedi.
Bu arada, her iki yolcu da ellerindeki dosyalarla meşgul..
Koltuklarında arıza olmasına rağmen o kadar dalgınlar ki, onlar bile koltuğun kendiliğinden yattığının farkında değil.
Bir ara yanımdakinin okuduğu dosya dikkatimi çekti, üstünde “ÖLÜM TUTANAĞI” yazıyor.
Belli ki çok tatsız bir durum yaşıyorlar.
Neyse, uçuşumuz öylece devam ediyor..
İstanbul Havalimanı’na son yaklaşmadayız, aynı kabin görevlisi tekrar koltuk uyarısı yaptı, her iki yolcu da tekrar koltuklarını kaldırdı ama yaslandıkları an yine 4 parmak kaykılınca durumu anladılar.
Sorun kendilerinde değil, koltuklardaydı.
Yaklaşma bitmek üzere, bu defa kabin amiri kontrol turunda..
Bizim sıraya geldiğinde “koltukları dik duruma getirin lütfen” uyarısı yaptığı an içimden şimdi kıyamet kopacak dedim.
Çünkü artık bu her iki canı sıkkın adam da durumun farkında..
Yanımda oturan “bakın koltuklarınız bozuk galiba dikleştiriyoruz ama kendiliğinden yatıyorlar” dedi.
Kabin amiri ısrarlı, “siz düğmeye kuvvetli basın o düzelir” diye cevapladı.
Ben tam ortalık karışacak diye beklerken, canı sıkkın adam inanılmaz bir sakinlikle “bunu dördüncü defa yapıyoruz ama değişen bişey yok, belli ki sizin koltukların durumu bu” deyince kabin amiri “hayır düzelir” dedi.
Ben tamam artık sabır burada tükenir diye düşünürken..
Canı sıkkın adam aynı nezaketle “buyrun siz yapın o zaman” deyince kabin amiri koltuğu düzeltti. “Oldu” dediği anda adamın yaslanmasıyla bozuk koltuk aynı eğimi aldı.
Bu defa diğer canı sıkkın adamda aynı nezaketle “bakın sizin koltuklarınız arızalı” dedi.
Kabin amiri “hayır öyle olsa rapor tutup arıza belirtmem lazım, sizi de başka koltuğa almam gerekir ama belli ki bu koltuk böyle çalışıyor” diyerek zaman kalmadığı için konuyu uzatmadan yerine geçti.
Yanımdaki her iki kızgın adam kendi aralarında “bu nasıl bir sınav ya, hayır sabrın da bir sınırı var, biz ne diyoruz bu ne diyor, iletişim sıfır, eskiden böyle miydi bu hostesler, olay çıkmaması işten bile değil” diye aralarında konuşurken İstanbul’a indik..
Şimdi okurken size nasıl geldi bilmiyorum ama bu olayın bir dakika içerisinde seri bir şekilde ve kalkışta iki, inişte iki kez üst üste yaşandığını düşünün.
O koltukların bozuk olduğunu anlamak 10 saniye de mümkünken, bilgisizce ısrar eden bir kabin görevlisi ve amirine durumu anlatmaya çalışmak, üstelik elinizde belli ki bir yakınınızın ölüm tutanağı dosyasıyla.
Ne yapardınız?
Cevabınızı duyuyorum, kim olsa içinden aynısını geçirir..
Sık uçan bir yolcu olarak hemen her defasında belli sıkıntılar görüyorum, okuyuculardan gelen kabinle ilgi mailler arşivimi dolduruyor ama ilk defa bu kadar yakınımda, bu kadar bilgisiz kabin görevlilerine ilk kez tanık oldum ve bu kadar sabırlı iki yolcuya da.
E, şimdi sorucaz tabi; THY Kabin Hizmetleri ne işle meşguldür, seçimlerini-eğitimlerini, iletişim konusunda birer uzman olmalarını böyle mi sağlar?
Benimde ve her gün binlerce yolcunun da farkına vardıklarını onlar ne zaman görecek?
Bu münferit bir olaydır diyenler tamamen yanılır.
Yöneticilerini bilmem ama yolcular THY’nin farkında.
Benden uyarması, her zaman böyle beyefendilerle karşılaşmazsınız.
Hepinize iyi uçuşlar olsun..
