05.06.2023

Şu Sabiha Gökçen’de olanı biteni anlamak mümkün değil.

Bahsettiğimiz yer şehrimizin dünyaya açılan ikinci kapısı.

Üstelik her şeyin yerli ve milli olduğu dönemde, bizim olan havalimanının tamamının yabancılarda olması da cabası.

İstanbul’un ikinci kapısı Malezyalılar da.

Yeni değil..

2008’de aldılar, 2028’e kadar tepe tepe kullanacaklar..

Açıkçası tepe tepe de kullanılıyorlar.

Her ay bir önceki ayı geçen trafiğiyle ciddi para kazanan bu Malezyalıların, ne işlettikleri havalimanının ismine saygıları var, nede İstanbul’a.

Yayınladıkları haritada İstanbul’u Roma dönemindeki adıyla tanıttılar.

Boru değil, dünya havacılık tarihine ismini dünyanın ilk kadın savaş pilotu olarak yazdıran Sabiha Gökçen’i her ölüm yıldönümünde dünya anarken görmezden geldiler, gelmeye de devam ediyorlar.

British Airways bile geçen hafta ilk uçuşunu yaptığı Sabiha Gökçen’e, hangi havalimanına geldiğinin farkında olduklarını gösteren ve sadece kadınlardan oluşan kokpit ve kabin ekibiyle geldi.

Ama..

Dedik ya, İstanbul’dan dünyaları kazanan Malezyalıların ülkesinde sokakta her hangi birine Sabiha Gökçen kimdir diye sorun, size İstanbul’da havalimanı der.

Mesela, bir Türk şirket JFK’yi işletseydi Türkiye’de John Ford Kennedy’nin kim olduğunu bilmeyen kalmazdı.

Şimdi..

İstanbul’da..

Bu Malezyalıların işlettiği İSG Havalimanı resmen kokuyor.

Hem de fena kokuyor.

Her yer leş.

Nedeni oymuş, buymuş.

Geçin.

Bir havalimanı için savunması olmayacak durum yine İSG’de yaşanıyor.

Üstelik..

Çözüm bulmak için yapılanlar işin daha da vahim boyut aldığını ortaya çıkardı.

Malezyalıların, Sabiha Gökçen’i temizlemek için ülkemize giren kaçaklarla çalıştığı iddia ediliyor.

Yani..

İddialara göre İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda, kaçak göçmenler çalışıyor.

Çalıştıran kim?

Malezyalılar.

Nasıl?

Hepinize iyi uçuşlar olsun..