YAZARLAR
İSG VE BÜYÜK OPERASYON
Geçtiğimiz hafta DHMİ Genel Müdürü Funda Ocak’ın ev sahipliğinde düzenlenen yıllık değerlendirme toplantısında önemli başlıklar konuşuldu.
Değerlendirmeye genel olarak baktığımızda, kısmen kötü başlayan 2017’nin ikinci yarısından sonra iyileşmesi, hava sahamızın rekor hareketliliği, 3. havalimanının dünya trafiğine etkisi ve taşınma süreci, kesin olarak 29 Ekim’de açılacağı fakat uçuşların iki gün sonra 31 Ekim’de başlayacağı ve Sabiha Gökçen’deki trafik artışı ve ikinci pist inşasıyla ilgili konular öne çıktı.
Yapılan tüm değerlendirmelerden cımbızladığım iki konuya bakalım.
Birincisi Sabiha Gökçen..
İstanbul’un ağırlıklı olarak Anadolu yakasını ve Doğu Marmara’yı uçuran Sabiha Gökçen’de artan trafik kuşkusuz hepimizi şaşırttı. Beklenmeyen rakamlar her yıl değil, her ay kendi rekorunu kırıyor.
Üstelik müzmin sıkıntısı olan tek pistiyle. Geceleri trafiğe kapatılarak çatlağı-patlağı sabaha kadar giderilip tekrar trafiğe açıldı.
Yolcuları terminale sığmamaya başldı. İSG’yi uzun süre görmezden gelen havayolları, şimdi havalimanın hangi aralığında uçabilirizin hesabını yapıyor.
İSG’de tek pistle yakalanan bu başarıyı, sağlam atletlerin yanında tek bacağıyla koşup ipi göğüsleyen maratoncuya benzetiyorum.
Değerlendirmede Funda Ocak, İSG’de ikinci pistin 2019’da tamamlanacağını söyledi.
Söyledi söylemesine de, kendisinin de ifade ettiği gibi 2019’da İSG iki pistle trafik veremeyecek.
Aylarca her gece bakıma alınıp her sabah tarfiğe çıkan ana pist bakıma alınacak ve İSG’nin makus talihi 2019’un sonuna kadar devam edecek.
Çok kez haberini yaptık, defalarca yazdık. Şimdiyse net olarak şunu söyleyebilirim; Koskoca 3. Havalimanı bitti-bitiyor, Sabiha Gökçen’e hala bir pist yapılamadı.
Körfezi birbirine bağlayan Osmangazi Köprüsü bitti, doğal olarak Bursa ve bölgesi Sabiha Gökçen’de trafiği daha da artırdı. İSG’nin pisti bir türlü başlayamadı.
Marmaray bitti açıldı, Kartal’a kadar uzanan metro hattı Avrupa yakasından İSG’de alternatif uçuş arayanları oraya yöneltti, ama ikinci pist yapılamadı.
İstanbul Boğazı’nın üçüncüsü olan Yavuz Sultan Selim köprüsü yapıldı, trafiğe açıldı. İSG’ye Avrupa yakasından ulaşımda karayolu alternatifi oldu, ama havalimanına ikinci pist yapılamadı.
Özetlersek; Marmaray, 3’ncü boğaz köprüsü, Osman Gazi Köprüsü bitti, dünyanın en büyükleri arasına girecek olan 3’ncü havalimanında sona gelindi, bu dev projeler arasında kibrit çöpü büyüklüğünde kalan İSG’nin ikinci pisti yapılamadı.
İhaleler düzenlendi, ertelendi, iptal edildi, tekrar düzenlendi vs..
Peki neden?
Kuşkusuz bunun çok net bir cevabı var, fakat bize bunu söylen yok ve şimdiye kadar olmadı da.
Hal böyle olunca iş yoruma kalıyor. Benim yorumumsa çok net. Tamamı yabancı sermayenin elinde olan İSG sanırım korkutuyor.
Sabiha Gökçen’in öngörülemeyen geleceği mi onu yabancı ellere teslim etti, orasını bilemiyorum ama kullananlar biz olduğumuza göre, üvey evlat muamelesine bir an önce son verilmesi gerektiğini biliyorum.
Gelelim ikinci konuya..
Bana göre 100 yılın operasyonu olarak nitelediğim Türk Hava Yolları ve Atatürk Havalimanı’nın tüm unsurlarıyla taşınma macerası.
Ocak’ın söylediklerine göre üç aşamalı olan tüm operasyon 12 saatte bitecek ve bu süreçte THY tüm uçuşlarını askıya alacak.
Binlerce uçuşu etkileyecek olan bu plan makul karşılanabilir. Ortada büyük bir göç var çünkü.
Özellikle her yıl bu aylarda ABD’deki kar fırtınaları nedeniyle 12 saatleri bile geçen uçuş iptalleriyle kıyaslanabilecek bir plan olarak karşımızda duruyor.
31 Ekim gecesi saatler 02.00’ı gösterdiğinde THY tüm uçuşlarını durduracak ve göç başlayacak.
İşin en sıkıntılı noktasıysa 12 saat boyunca karayolundan yapılacak olan taşınma operasyonu.
Funda Ocak’ın ifadesine göre, Atatürk Havalimanı’ndan çıkan araçlar Basın Ekpres yolu ve Mahmutbey gişeler istikametiyle 3. havalimanına ulaşmaya çalışacak.
“Çalışacak” diyorum çünkü; O güzergahı çok yakından tanıyan biri olarak, rahat ulaşım 02.00 ile 07.00 arasında olacaktır.
Sabahın ilk saatlerinden itibaren Mahmutbey gişelerinden geçmek abartmıyorum ciddi bir yetenek ister.
Bunun da göze alındığı Ocak’ın açıklamasındaki, “Yol güzergahı üzerinde görev yapan belediye, jandarma, tüm kamu ve kuruluşlar, AKOM’dan koordine edilerek, taşınma yapılacak. Taşınmada gerekirse trafik de kesilebilecek” ifadesinden anlıyoruz.
Mevcut haliyle insanı bunalıma sokan Mahbutbey gişelerinden geçmek, şimdiden anlıyoruz ki 31 Ekim’de bizler için mümkün olmayacak.
Nedenini çok iyi biliyor olmasından kaynaklı İstanbulluların o gün tahammüllü olacağını düşünüyorum.
İyiye kavuşma yolunda sıkıntıların mutlak olduğunu unutmadan, şimdilik 12 saat olarak söylense de, bunu 24 saat olarak algılayıp sabırlı olmamızdan başka çare yok çünkü. Yeter ki kazasız-belasız bitsin.
Hepinize iyi uçuşlar olsun..
