YAZARLAR

İSG’NİN KAPISINDA TERÖR ESİYOR

14.03.2022

İstanbul’un dünyaya açılan ikinci kapısında ilginç şeyler yaşanıyor.

Son zamanlarda Sabiha Gökçen Havalimanı’nın kapısının önünde kendisine görev edinmiş işgüzarlar resmen terör estirirken, havalimanı yönetimi yaşananları tam anlamıyla görmezden geliyor.

Ben buradan havalimanı işletmesinin nasıl olacağını anlatacak değilim ama şurası çok net; İSG yönetimi uzun zamandır kapısında yaşanan başıboşlukla yakından-uzaktan ilgilenmiyor.

Artık iyiden iyiye zıvanadan çıkan büyük sorun özetle şöyle:

Sabiha Gökçen’e indiğinizde havalimanından çıkış için (elindeki değneği gözükmeyen değnekçiler) sizi sadece havalimanı taksiye binmek için zorluyor.

Oysa aynı zamanda hemen her dakika şehrin değişik noktalarından havalimanına yolcu bırakan onlarca taksi varken, değnekçiliği kendilerine görev edinen şiddet bekçileri sizin o taksilere binmenize izin vermiyor.

Bakın, bunu ancak şöyle kabul edebiliriz..

Havalimanında yeterli sayıda taksi olur ve siz (ancak çok kısa bir süre) bekleyerek o taksilere biner ve yolunuza devam ederseniz.

Sabiha Gökçen’deyse asla böyle bir durum geçerli değil.

Değnekçiler sizi neredeyse uçakla İstanbul’a geldiğiniz süre kadar havalimanı taksilerine binmeniz için sırada beklemeye zorluyor.

Hayır derseniz, en az iki (değnekçi) kişinin size fiziki olarak saldırısına hazır olun.

Bizzat yaşadım..

Yaklaşık 3 ay önce Sabiha Gökçen’e indiğimde o upuzun taksi kuyruğunu görünce terminalin sonuna doğru yürüdüm ve yolcu bırakan bir taksiyi durdurup bindim.

Şoför, “abi valizi at içeri hemen gazlayım” dedi ve öyle çıktım havalimanından.

Bununla da bitmiyor..

İstanbul’da yasal izinli olarak çalışan profesyonel transfer yapan ve bakımlı-temiz araç oldukları için tercih edilen şirketler var. (UBER’den bahsetmiyorum)

İniş saatinizi söylüyorsunuz ve sizi o saatte havalimanından alıyorlar.

Fakat devletin çalışabilirsin diye izin verdiği bu transferler bile Sabiha Gökçen’de değnekli işgüzarların şiddetine mağruz kalıyor.

Girin sosyal medya ağlarına, yolcular bu arkadaşları tercih etti diye o masum şoförlerin nasıl acımasızca şiddete uğradıklarını görürsünüz.

Hadi bunu da geçelim..

Diyelim ki siz bir yakınınızı kendi aracınızla bırakacak veya alacaksınız.

Yine bu değnekçiler anında “hadi kardeşim” diye ensenizde bitiyor.

Sizi muhtemel korsan taksi yerine koyuyorlar.

Bunların hiç biri asla kabul görecek işler değil.

Kendi kapısının önünde her gün yerli-yabancı yüzlerce insanın yaşadığı bu trajediye Sabiha Gökçen yönetiminin seyirci kalması nasıl izah edilir?

Hiçbir şekilde edilemez.

Sabiha Gökçen yönetiminin kolluk kuvveti olmadığını biliyorum ama gerekli makamları harekete geçirecek olan da, ta kendileridir.

Yüzde yüzü yabancı sermayenin işletmesinde (Malaysia Airport) olan İSG yönetimi, kapısının önünde yaşanan teröre karşı “ben turist” ayaklarına yatamaz. 

Her işletme öncelikle kendi kapısının önünü süpürmekle sorumludur.

Bu sorumluluğu Sabiha Gökçen’in patronlarından beklemekte o havalimanını kullanan bizlerin en doğru hakkıdır.

İzlemeye devam edeceğiz.

Hepinize iyi uçuşlar olsun..




Yazarın Diğer Yazıları