YAZARLAR
İZLEYİP AKTARACAĞIZ
04.05.2020
Mart başıydı, henüz bizde etkisini tam olarak göstermeyen ama ayak seslerini duyuran koronavirüsle ilgili “Hepimiz dururuz” diye yazmıştım.
Hava ulaşımı durursa, dünyanın duracağını bir kez daha gördük.
Şimdi geri dönüş zamanı ve hazırlıklar başlıyor.
En önemli soru şu; Nasıl Olacak?
Uçak içinde sosyal mesafenin olamayacağını en çıplak şekliyle Ryanair’in patronu O’leary açıkladı. “Aptalca” dedi, çıktı işin içinden.
Hesabı da ortaya koydu. %66 kapasite ile kar edebilmelerinin mümkün olmayacağını, ancak boş bırakılan orta koltukların parasının devlet tarafından ödenmesi halinde ise sorun olmayacağını söyledi.
Haksız mı?
Bizde de benzer tepki minibüsçülerden gelmedi mi? Adamlar iki koltuktan birini boş bıraktı, baktı olmuyor ertesi gün gözden kaçırabildiği kadar yolcuyu yükledi minibüse.
Şimdi işe bu tarafından bakarsak, dünya genelinde lowcost taşıyıcıların bu uygulamaya geçmesi mümkün değil.
Peki, kendimize bakarsak iç ve dış hatlarda artık THY-Anadolujet, Pegasus ve SunExpress dışında havayolu kalmadığına göre uygulama nasıl olacak?
O’leary’nin yaptığı koltuk hesabı bizim içinde geçerli midir?
Kuşkusuz havayolu yöneticileri şimdilerde harıl harıl hesap yapıyordur, sosyal mesafeyi uçakta korumak mümkün mü veya neler yapılabilir diye.
Sonuçları çok değil en fazla 40 gün içinde görürüz diye düşünüyorum ama genel kanaatim böyle bir uygulamanın hiçbir şekilde geçerli olmayacağı yönünde.
Yani bildiğiniz eski düzen uçuşlara devam ederiz. Parası olan ya business uçar, ya da yanındaki koltuğu da alır, boş bırakıp uçar.
Tek fark ise uçağa binerken bir şekilde dezenfektan işlemi ve kesin maske takma uygulamasına geçilecektir.
Burada da biz gazetecilere bu işin uygulamasının nasıl yapıldığını, sonuçlarını sürekli takip edip kamuya aktarmak olacak.
Peki ya havalimanları?
Girenler-çıkanlar şimdilerde marketlerde uygulanan kelle sayısına göre yapılamayacağına göre, sosyal mesafe kuralları nasıl uygulanacak?
Uçuşlara yansıyacak etkiler nedeniyle, eskisine oranla yaklaşık 2 saat daha fazla zaman geçireceğimizi düşündüğüm terminal binalarında bu kural nasıl işleyecek?
Açıkçası İstanbul Havalimanı yolcular açısından bu dönemin şanslı havalimanı olarak çıkıyor İstanbul’da karşımıza.
O devasa terminal binası doğal bir sosyal mesafe alanı oldu şimdi. İstemediğiniz müddetçe kimsenin size yaklaşması mümkün değil.
İlk zamanlar garipsediğimiz o büyüklük, yolcular açısından muhtemel tercih sebebi olacak.
Bir diğer sorunsa havalimanlarına ulaşım..
Özellikle Sabiha Gökçen Havalimanı’na İzmit, Adapazarı, Bursa gibi yakın illerden, ilçelerden günde yüzlerce otobüs ve İstanbul’un belirli noktalarından belediye otobüsleri geliyor.
Bu araçlar da tek koltuk uygulaması olacak mı? Olursa otobüs ücretleri nasıl ayarlanacak? Yolcular uçağa nasıl yetişecek?
Aynı durum Havaist içinde geçerli. Zaman zaman talebi karşılamakta zorlanan servisler tek koltuk uygulamasında ne yapacak?
Dedim ya bunları görmek için çok bir zaman kalmadı önümüzde. Bu gidişle 40 güne kadar geri sayım biter.
Sonrasında da yaşananları izleyip, aktarmak bize düşer.
Sağlıkla kalın, evde kalın..
