YAZARLAR
KAZANAN-KAYBEDEN
28.02.2022
İki yıl önce hayatımız nasıl bir hızla değiştiyse, bu defa farklı şekilde aynı tempo devam ediyor.
Korona gibi ani bir hızla gelişmese de, Ukrayna-Rusya sıkıntısının ayak sesleri 8 yıl öncesine dayanıyor.
Şartlar muhtemelen bugün oluştuğu içinde Doğu Avrupa alev almış durumda.
Afganistan’da, Suriye’de, Irak’ta yıllarca yaşanan kan-gözyaşı kısmen de olsa Avrupa’da yaşanınca işin içine dünya çekilmeye başladı.
Şöyle bi baktığımda, yıllardır feryat edenleri insan yerine koymayan dünya, iş Ukrayna’ya gelince çok ilginç hassasiyet göstermeye başladı.
Önce İngiltere çıktı tüm Rus havayollarına “benim ülkeme gelemezsin, hava sahamı da kullanamazsın” dedi.
Ardından; Letonya, Estonya, Litvanya, Bulgaristan, Polonya ve Çekya aynı reaksiyonu gösterdi.
Cumartesi akşamı Almanya “bende kapattım” dedi.
Pazar akşamı Kanada’da Rusya’yı yasaklarken, yazıyı yayına vermemize saatler kala tüm Avrupa, AB yasakları kapsamında (oligarkların özel jetleri de dahil) tüm Rus uçaklarına hava sahasını kapadığını açıkladı.
İçinde bu savaşla yakından uzaktan alakası olmayan insanları taşıyacak olan havayollarına, tedarik zincirine ülkelerini yasakladı.
Doğal olarak hiç gecikmeden Rusya’da aynı cevabı verdi, kendisini yasaklayanlara aynı yasağı koydu.
Bu akıl dışı yasaklar masum insanların seyahat özgürlüğünü tamamen elinden aldı, gasp etti.
ABD’nin parasal yaptırımlarını bu adımı atmadan önce Putin’de hesaplamış olmalı ki, Rusya kasasında 650 milyar dolar rezerv olduğunu açıkladı.
Hava radar trafiğinde Doğu Avrupa semalarında koca bir delik oluştu.
Tüm dünya havayollarının uçuşlarını derin etkileyen bu delik ne zaman kapanır bilinmez ama bana göre bir ay sürmesi bile mucize olur.
2 saatlik yolların 5 saate çıkmasına hiçbir havayolu ticari anlamda dayanamaz, Amerika’da bu ekonomik bedeli ödeyemez.
Kendi ülkelerinin koydukları havayolu yasaklarına başta Avrupalı agresif taşıyıcılar olan low-cost şirketler, ardından ulusal havayolları çok yakında isyan bayrağını açar.
Kısaca, suyolunu bulur bulmasına da Rusya daha ilk günden başta BA olmak üzere kendi ülkesinin havayollarını yasaklayan ülkelere bu ateş söndükten sonra kapılarını açar mı, açarsa da hangi koşullarla açar, onu da hep beraber görücez.
Çünkü tarih Rusları yapılanları unutmayan millet olarak not eder.
Dedim ya bana göre bu ateş bir ay bile yanmaz, sonrasındaysa havayollarının strateji savaşları başlar, akıllı davrananlar büyük kazanır.
Aman diyeyim bulaşmayalım, bu fatura gerçekten ödenmez..
Unutmayalım; Bu yasakları koyan ülkeler günümüzde halen daha Uluslararası Uzay İstasyonu’nda Ruslarla beraber bilimsel çalışmalara imza atmaya devam ediyor.
BİLAL EKŞİ VE THY’YE BÜYÜK TEPKİ
Türkiye haftalar öncesinden vatandaşlarına Ukrayna’yı terk etme uyarısında bulunmasına rağmen çok sayıda vatandaşımız son ana kadar Ukrayna’dan çıkmadı.
Ateş bacayı sarınca da kaçış yolları arandı.
Komşu ülkelere geçen vatandaşlarımız THY uçaklarına binmek için yarıştı.
Ek seferler düzenlendi, uçak gövde tipleri genişletildi yine de yazıyı yayına verdiğimiz sıralarda tahliyeler tamamlanamadı.
Bu arada THY bilet fiyatlarının uçuk rakamlara çıktığı iddiaları ortalığı sarstı, ağır fırsatçılıkla suçlandı.
Kazan kaynayınca da THY Genel Müdürü Bilal Ekşi yaptığı açıklamayla Ukrayna’nın komşu ülkelerinden yapılacak olan tahliye uçuşlarında bilet fiyatlarının 220 dolarda sabitlendiğini açıkladı.
Bu açıklamaya tepki çok daha sert geldi.
“Mülteciler bile bedavaya taşınırken, biz vatandaşlar olarak kaçışın bedelini dolarla mı ödeyeceğiz” sesleri gür bir şekilde yükseldi.
Bilirsiniz, benzer konularla ilgili gelen mailleri-görüşleri buradan paylaşırım. Fakat bu defakiler pek öyle paylaşılacak cinsten bile değil.
Şimdi kafamı karıştıran şu; Ukrayna’yı terk etmek için sürekli uyarılmalarına rağmen tepelerinde bomba patlamasını bekleyenler mi suçlu, yoksa vatandaşlarını 220 dolara İstanbul’a getiren THY mi? Cevabını siz verin.
Hepinize iyi uçuşlar olsun..