24.02.2020

Pegasus kazasının hemen sonrasında, “hemen sonrası derken 5’nci dakikasından itibaren” biliyorsunuz konuşmayan kalmadı.

Kaza sonrasında da dikkat çekmiştim.

24 saat boyunca çok ucuz atlatılmış bir kaza üzerine tv’lerin onlarca “ne olduğu bilinmeyen ama sözde işi bilen” insanı saatlerce canlı yayınlarda konuşturduğuna ve konuşturma çabasına hiç tanık olmadım.

Bunun nedeni neydi, bilmiyorum ama kasıtlı yapıldığına eminim.

Nereden çıkardığımı düşünüyorsanız, söyleyeyim.

Aynı dakikalarda o kanaldan bu kanala koşuşan arkadaşları arayan kişiler beni de aradı.

Hatta aralarında şimdiye kadar adını bile duymadığım kanallar da var.

Yorum istiyorlar.

Ne diyebilirim?

“Sabırlı olun karakutu orada duruyor aranma gibi bir zaman kaybı yok, kısa sürede karakutu konuşur hep birlikte nedenini anlarız” desem, onların istedikleri cevap bu değil.

“Yoldayım” dedim.

“Üç dakikanızı geçmeyecek” dediler.

“Araba kullanıyorum, olan-bitenden haberim yok bana da arkadaşlar telefonla haber verdiler” dedim.

“Peki, iki dakika ayırabilir misiniz” dediler.

“Yalan mı söyleyeyim?” diye cevaplayınca kapadılar telefonu.

İşte bu nedenle kasıtlı bi şekilde yaşandı o gece ve ertesi gün, bu çok ucuz atlatılan kazayı gündemde tutma çabası.

Şimdi..

Geçtiğimiz Perşembe günü karakutu çözüldü.

Almanya’nın Braunschweig şehrinde, Alman Havacılık Kaza Soruşturma Bürosu (BFU) tesislerinde, Amerikalı yetkililerin nezaretinde deşifre edildi.

Ne dedi bize?

Olumsuz meteorolojik şartlar, kule ve pist bakım hatalarına kadar bir dizi ihmal çıktı.

Mesela yaklaşmada uçağa yıldırım düştüğünü bile yeni öğrendik.

O gece zelzele profosörlerini geçen bu arkadaşlar şirkete, pilotlara her ne kadar yüklense de sanıldığının aksi çıktı, en masumu pilotlar olarak koydu işi karakutu önümüze.

Şimdi merak ediyorum, havacılığımıza bu denli hassas olan medyamız tarafından “Gelin şu Sabiha Gökçen’i konuşalım, her gece 3-4 saatlik çalışmalarla, insanüstü bir çabayla tamir edilen pisti konuşalım. 10 yıldır ikinci pist neden yapılamıyor? Her geçen gün artan trafiğiyle İstanbul’un ikinci kapısı neden tam olarak açılmıyor?” diye arayan var mı?

Efendim?

Hepinize iyi uçuşlar olsun..