19.04.2021

Hepimizi tedirgin eden mevzu malum; Korona’dan korunmak.

Ama nereye kadar ve nasıl?

Son zamanların moda deyimiyle “Gerçek hayat hikayesinden alınmıştır” diyelim, yazıya girelim..

Şimdi, hikayemize göre diyelim ki pilotsunuz..

Üstelik geniş gövde de uçuyorsunuz..

Yani çoğunlukla minimum 11-12 saatten başlayan Atlantik veya Asya uçuşlarındasınız.

Uçuş saatiniz geldi.

Ekip arkadaşlarınızla birlikte uçağı teslim aldınız, kabin ekipleri yolcuları karşıladı, kokpit kontrolleri tamam pist başı ve take-off..

Tırmanış güvenle tamamlandı, düz uçuşa geçildi.

Uzun bir yolculuğun çok başındasınız.

Uçuşun başlangıç noktası olduğundan kokpitte tam kadrodur; İki kaptan bir first officer.

Kahveler söylenmiş, yol üzerine planlamalar çalışılmaktadır.

Görev paylaşımına göre kaptanlardan biri dinlenmeye geçecek diğer kaptan ve first officer uçuşu yönetecektir.

Tam ülke hava sahasını terk etmek üzereyken, kokpite dispeç ofisten bir mesaj gelir.

Ekip mesajı okuduğunda, B777’nin kokpitinde dışarıdaki -20 dereceden daha soğuk bir hava eser, ortam bir anda buz gibi olur..

Mesajda şu yazılıdır: “Ekipten kaptanımız filanca kişinin temaslı olduğu öğrenilmiştir, lütfen tedbir alınız..”

Kısa süren sessizlik ve şokun ardından yapılacak tek şey vardır, maskeler takılır.

Durum, kabin amirine de iletilir. Çünkü temaslı olduğu saptanan kaptanla tüm ekip saatlerdir temas halindedir ve o ekip şu anda da yolcularla iç içedir.

Kabin amiri de durumu sessizce ekiple paylaşır.

Kokpit ekibi arık nefes alış verişini bile neredeyse sayarak yapmaya başlamıştır.

Kabin ekibiyse mümkün olduğunca bir birlerinden ve yolculardan uzak durup, nefeslerini tutarcasına çalışır.

Şahane başlayan görev, resmen kabusa dönmüştür..

Ve bitmek bilmeyen saatler sonlanır, uçak iner.

Ekip komple PCR testinden geçer.

Test sonuçları negatif çıkar.

Hepsi rahatlamıştır. Tabi bu durumdan hiç haberi olmayan yüzlerce yolcuda.

Bitmedi..

Kabin ekibinde cevval bir kişilik vardır. Temaslı bir kaptanın uçuşa gelmesi nasıl önlenemez diye konuyu derinlemesine araştırır.

Vardığı sonuçlar tüyler ürperticidir.

Aslında kaptanın uçuştan yaklaşık 8 saat kadar önce temaslı olduğu şirketi tarafından bilinmektedir.

Ve o şartlarda uçuşa gitmesine göz yumulmuştur.

Kalkıştan sonra ekibe durumun iletilmesiyse, o ana kadar bulaş olmadıysa geriye kalan günlerde ekibin göreve devamlılığını sağlamak içindir.

Kabin memurunun tüm kanıtları elindedir, durumu rapor edecektir.

İşte o sırada olanlar olur.

Telefonda gaipten gelen bir ses bu cevval kişilikli kabin görevlisine bundan sonra yolcu olarak bile uçamayacağını hatırlatır.

Cevval kişilik vicdanı ve geleceğiyle baş başa kalır, susar.

Durum örtbas edilir yada edildiği sanılır..

* * *

Nasıl ama?

Dediğim gibi senaryoya birde “gerçek hayat hikayesinden alınmıştır” dedin mi tamamdır, reyting rekorları kırar.

Hepinize iyi uçuşlar olsun..