YAZARLAR
MİNAREYİ ÇALAN KILIFINI HAZIRLAR
20.11.2023
Hastasıyım şu ata sözlerimizin..
Kimi zaman lafı hiç uzatmayı gerektirmez. Bir-iki kelimeyle konuyu en anlaşılır şekilde özetlersiniz.
Bir kez daha baştan söyleyeyim..
Benim Sabiha Gökçen Havalimanı işletmesindeki tavrım nettir.
Yüzde yüzünün yabancıların himayesinde olmasına ilk günden bu yana sevimli bakmam, gönlümde razı değil.
Gerekçesi yabancı sermaye düşmanlığı filan değil, milli bir meseledir.
Mesela; İstanbul gibi önemli bir şehrin çok önemli ikinci kapısı neden Malezyalılardadır? Böyle bir şeye neden ihtiyacımız vardır?
Üstelik havalimanı inşasında ve işletmeciliğinde dünya markası olan şirketlerimize rağmen Sabiha Gökçen neden Asyalılardadır?
Var mı buna cevap verebilecek biri?
Şimdiye kadar olmadığı gibi şimdide kesinlikle yok!
Neyse, konuya gelelim..
Yıllardır beklenen ikinci pist sonunda tamamlandı ve bu ay açılması bekleniyor(du).
Sabiha Gökçen merkezli operasyon yapan havayolları ve biz yolcuları müthiş rahatlatacak olan bu pist Sabiha Gökçen için uzun yıllardır beklenen en iyi haberdi.
“Nasıl oldu da, oldu bu iş” diye hayretle karışık sevinirken hop bu sefer biten pisti açmamak için yeni bir bahane bulundu.
Bahane diyorum çünkü..
Yeni yapılan pistin batı ucuna yakın bir noktada bulunan caminin minaresi engel olarak çıktı Sabiha Gökçen’in karşısına.
Minare uçaklar için güvenli yüksekliğe getirilinceye kadar pistin açılışı iptal edildi.
Üstelik açılış tarihinin ucuda açık bir şekilde.
Ne pistmiş be kardeşim dememek mümkün değil.
Yok doğu ucunda tünel var dendi, yok kanal filan denildi, yok o denildi-yok bu denildi, 10 yılı aşkın bir süre ikinci pisti yapılmayan Sabiha Gökçen’in bu defa biten pistini açmamak için minare sebep gösterildi.
Şimdi bunda iyi niyet aranabilir mi?
Adama sormazlar mı bu pisti yaparken kafanızı çevirip şöyle bir etrafa bakmadınız mı diye?
Yok muydu o minare orada?
Bir gecede mi konuldu?
Cami ve minaresi ne zaman yapıldı bilmiyorum ama pist yapılırken o cami oraya inşa edildiyse bir Allahın kulu “ne yapıyorsunuz siz birader” demedi mi?
Ya, her şeyden önce Sabiha Gökçen’e ikinci pist demek, olası tüm tehlikelerin önüne geçmek demek, özellikle kötü hava koşullarında güvenli iniş-kalkış ve binlerce yolcunun can güvenliği demek.
Tek pistiyle başına gelmedik kalmayan Sabiha Gökçen’in bundan sonra çok daha emniyetli hale gelmesi demek.
Bunlarında mı hiç önemi yok?
Sabiha Gökçen’in tarihine asla cevabı bulunamayacak beyin yakan sorular olarak geçecek ikinci pistin hikayesi.
Bakalım şimdi minareye nasıl bir kılıf hazırlanacak, hep beraber göreceğiz.
Hepinize iyi uçuşlar olsun..