YAZARLAR
“MOUSE’LA KUYU KAZMAK..”
16.01.2023
Bu başlıkla özetliyor Temel Kotil, Türkiye Havacılık ve Uzay Sanayi’ni..
Geçtiğimiz hafta TUSAŞ’ın Ankara’daki devasa yerleşkesini ilk kez ziyaret etme fırsatım oldu.
Sabah saat 08’de Kahramankazan’daki 7 milyon metrekarelik Türkiye’nin en ileri teknolojisinin hayat bulduğu üssün kapısından girdiğimde neler göreceğim diye düşündüklerim, gördüklerim karşısında baya küçük kaldı.
Kahvaltıda bir araya geldiğimiz Kotil, “biz size TUSAŞ’ın içini göstermek istiyoruz, TUSAŞ’ı görüp resmetmenizi istiyoruz” diye başladı sözlerine.
Yaklaşık 8 saatimi geçirdiğim TUSAŞ’ta her dakika yeni şeyler gördüm, yeni bilgiler edindim.
Hepsi birbirinden etkileyici ama açık ara öne çıkan MMU oldu.
Bu sadece benim için değil başta Temel Kotil olmak üzere tüm TUSAŞ çalışanları için ayrı bir heyecan.
Kotil, şöyle özetliyor MMU sürecini:
“MMU, özgün ve zor bir proje, açık ara büyük bir görevdir. Zor olan teknik değil proje yönetimi ve insanların yönetimidir, bu bizde var. Heyecanı çok yüksek, yalnızca ben değil buradaki kimseyi uyutmuyor. 1.500 mühendis yalnızca MMU için çalışıyor. Biz burada mouse’la kuyu kazıyoruz. TUSAŞ tüm yelpazesiyle dünya savunma sanayinde çok hızlı büyüyor. Hedefimiz ilk 10’a girmek. Bunun en önemli ayağı tabi ki MMU. Dünya liginde ilk 10’a girdiğinizde artık her şeyin içindesiniz demektir, 10 milyar doların üstünde ihracat demektir, MMU’nun piyasaya çıkması bizi ilk 10’a getirir.”
Bu önemli projenin içinde yürürken, MMU mühendisleri için ayrılan özel binayı gördüğümde işin ciddiyeti daha bir farklı çıktı ortaya.
Aklınıza gelebilecek her türlü konfor ve sosyal ihtiyaçların en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü, MMU mühendislerinin hizmetine sunan müthiş bir kompleks.
Projede çalışanların ne kadar özel farklara sahip olduğunu binadan içeri adım attığınızda görüyorsunuz.
Bu tür özel alanlara Amerika’da Boeing’in askeri projelerinin geliştirildiği yerde tanık olmuştum. Şimdi çok net söyleyebilirim ki biz bu ortamları açık ara ezip geçmişiz.
MMU projesinde iki ayrı özel hangar kullanılıyor ve bu sayı önümüzdeki günlerde artacak.
İşin en merak edilen tarafı MMU’da yerlilik oranına gelince, çift motorlu uçağın motorlarıyla birlikte yurt dışından temin edilecek parça oranı %15’i geçmeyecek.
Yeni nesil bir jet uçağının aviyonik sistemleri dahil %85’nin üretici ülkede olması dünya standartlarına göre çok yüksek bir oran.
Kotil, “gelecekte ülkeleri dijital savunma sistemleri koruyacak” diyor ve ekliyor, “TÜBİTAK ve BİLGEM’in bilgisayar sistemlerini yaptığı MMU tamamen dijital bir uçak. Pilotun yanı sıra tıpkı bir insansız hava aracı özelliklerine de sahip olacak. Pilotun her hangi bir nedenle devre dışı kalmasında uçak kendi kendine kalkış yaptığı meydana inebilecek.”
Görünmezlik unsurlarına gelince; Temel Kotil, “MMU radarda fark edilmesi çok güç bir uçak olacak. Fakat görünmez uçaklardan çok daha kabiliyetli olacak. Bir uçağı ne kadar görünmez yaparsanız, aero dinamiğini de o kadar bozarsınız. Bu bizde olmayacak. MMU çok zor baş edilebilen bir uçak olarak gökyüzüne çıkacak” diye özetliyor.
Dünyanın gözünün üstünde olduğu ve ülkemize savunmada çağ atlatacak, dengeleri bozacak olan MMU’da tasarım ve üretimde en üst segmentteyiz diyor Kotil.
Gördüklerim, dinlediklerim karşısındaki soru şu; “Ne zaman uçacak MMU?”
“Projede aldığımız mesafe ilk aşamada verdiğimiz tarihi geri çekti, belki ileride bu konuda bir revizyon daha yapabiliriz ama şimdi net olan 2023’ün son aylarında gökyüzüyle buluşacak, bir mühendis uçağı havada gördüğü zaman rahat nefes alır” diye cevaplıyor Kotil.
Peki, Milli Muharip Uçak olarak tanımlanan MMU’nun asıl adının ne olacağına gelince..
“Muhakkak bir ismi olacak, bu ismi de büyüklerimiz verir” deyip noktayı koyuyor Temel Kotil.
İnsanı gördükleriyle olağanüstü gururlandıran koskoca TUSAŞ kuşkusuz MMU’dan ibaret değil.
İnsansız hava araçları, uydu üretimi, Hürkuş, Hürjet, Gökbey, Atak, Atak-2, 300’den fazla yapısal güçlendirmenin yapıldığı F-16, bitme aşamasında olan Avrupa’nın en büyük rüzgar tüneli ve dahası haftaya.
Hepinize iyi uçuşlar olsun..
