YAZARLAR

NE GÜZEL İSTEK

22.02.2021

Yaşananlar ortada, havayolları ve havacılık işletmelerinin içinde bulunduğu kriz 100 yılın krizi olarak adlandırılıyor.

Dünya genelinde tüm işletmeler tarihi zararlar açıklarken, geçtiğimiz hafta önce TAV’la çıktı kokusu. Hemen ardından ulaştırma bakanlığı tüm havalimanı kiracı ve işletmelerine güzel nefes aldıracak kararı açıkladı.

Özetle; Kira süreleri iki yıl ötelenerek, kiralarda da yüzde 50 indirime gidildi.

Sektörün üzerindeki dayanılmaz ağırlığı nispeten hafifletecek güzel karar..

Bu gelişmenin yanı sıra yine geçtiğimiz hafta ilginç bir haber daha vardı.

Dünya Gazetesi, dünya genelinde yaşanan sıkıntıya karşı ülkelerin yaptığı yardımları sıralamış.

Ülkemizdeki havayollarından verdiği örneklemede bir satır gözüme takıldı.

Malum, Onur Havayolları..

Haberde batık şirketin patronu Cankut Bagana, “Onur Air’e devlet ortak olsun” demiş.

Üstelik buna örnekte getirmiş; “Yabancı ülkelerde yardımlar genelde nakit olarak değil hisse alınarak yapılır, Türkiye’de de devlet Onur Air’den hisse alsın” demiş.

Ne güzel..

Güzel de, adama sormazlar mı, “Birader sen Şubat 2020’den beri maaş ödemiyorsun, zamanında bu uçak emniyetle uçamaz diye karar veren pilotlarına açtığın davaların bugün bile tazminat için peşinden koşuyorsun, ülkede Kovid 19 krizinin yansımaları ne zaman başladı ve sen ne zamandan beri zordasın” diye?

Ha, patron diyebilir ki ben kaymağı Sudi Arabistan’dan yiyordum, Türkiye’nin ilişkileri bozuldu, beni de kapının önüne koydular. Şimdi sizde beni kurtarın.

Bu mudur havayolu işletmek?

Üstelik Türkiye’nin en köklü, en eski özel havayollarından birini geleceğe taşıyacak anlayış bu mudur?

Peki, yine sormazlar mı bu arkadaşa, “Sen burada batarken bir yıldır patron olarak şirketinin önünden bile geçmiyorsun, Bulgaristan’da kurduğun havayoluna paravan şirketler aracılığıyla uçabilecek düzeyde ki uçaklarının parçalarını aktarıyorsun, teknik hangarını boşaltıyorsun, geride uçak yerine soba borusu bırakıyorsun ve şimdi sende gel benim borulara ortak ol diyorsun” diye?

Bakın, Onur Air’in içinde bulunduğu durumda elbette pandemi etkisi de var, fakat şirkette kriz 2020’den önce yeşerdi. Yani Covid 19 denilen illetin daha adını bile bilmediğimiz dönemde.

Tüm gelirini Sudiler adına yaptığı uçuşlara dayayan şirket, Türkiye’de iç hatlar da ve dış hat çıkışlı uçuşlara bir şekilde konsantre olamadı.

Suudiler adına uçarak para kazanmanın asla güvenli olmadığını anladığında iş işten geçmişti bile.

İçinde bulunduğu duruma pandemi etkisi de tuz-biber ekince, bir daha toparlanamayacak düzeyde yolun sonuna geldi.

Şimdi de sanki her şey pandemi süreciyle olmuş maskesini takarak ortalıkta dolanmasına inanmak mümkün değil.

Bunu sadece ben değil, bilmesi gereken herkes çok daha büyük ayrıntılarıyla (günün birinde kitaplaşırsa havayolu işletmelerinin başucu kitabı olur) biliyor.

Şunu da biliyorum..

Bu ülkede köklü havayolu şirketinin batışı öyle sessiz sedasız da olmaz. Çok ses çıkmasın diye çaba gösterenlerin sesi öyle yüksek tonlara ulaşır ki, doğru söyleyenlerin sesi duyulmaz.

Patronlar da buna güvenir. Umarım bu defa da öyle olmaz.

Hepinize iyi uçuşlar olsun..




Yazarın Diğer Yazıları