YAZARLAR

NEREYE GİTTİ BU İNSANLAR?

15.08.2022

Belki çok farkında değilsiniz ama Avrupa Havalimanlarında sıkıntı inanılmaz boyutlara vardı.

Mesela, kaos bana bile ulaşmış durumda.

Şöyle ki..

Önceki gün bir dostum arayarak kızının Amsterdam’dan İstanbul’a üç gün sonrasına elinde bileti olduğu halde gelip gelemeyeceğinin henüz belli olmadığını ve ne yapması gerektiğini sordu.

Çaresizliğinde haksız da sayılmaz çünkü aynı zamanda önemli bir transfer noktası olan Schiphol yolcu sınırlaması koydu ve önceliği Atlantik ve Asya uçaklarına ayırdı.

Üstelik Amsterdam’a iki saat ve altında olan tüm uçuşlar sonu açık olarak, fırsat buldukça yapılacak şekilde iptal edildi.

Yani elinizdeki bilette yazan tarih ve saatin geçerliliği kalmadı, ne zaman uçacağınız uygunluğa göre saatler önce size bildirilecek.

Uçuşunuz bildirildiğinde, bavullarınızın bile sizinle gelip gelmediğine bakmadan uçağa geçince kendinizi büyük şanslı kabul ediyorsunuz.

Bu inanılmaz durum her gün, her saat yaşanıyor.  

Sonuçta kızının trenle havalimanı açısından daha uygun bir ülkeye geçmesi ve oradan İstanbul’a uçmasının şimdilik en doğru karar olacağı görüşünde birleştik.

Ve aynı uçakta olan birkaç arkadaşıyla İstanbul’a ulaşmak için tren, otobüs, uçak kullanarak gelmeye çalışacak.

Bu örnek sadece yolcuların yaşadığı sıkıntı, havalimanı işletmelerinin yaşadıklarına bakarsanız tam bir kabus.

Schipoll Havalimanı yetkilileri geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada yolcuların mağduriyetini gidermek için yapılamayan tüm uçuşlardaki masrafları herkese tek tek ödeyeceğini bildirdi.

Her gün çok ciddi paralar kaybediyorlar ve bu kaybın nerede ve nasıl duracağı da belli değil.

Peki, niye böyle oldu?

İngiltere, Hollanda, Almanya, Fransa’da ki havalimanları neden çöktü?

Cevabını “kısmen” şöyle biliyoruz: Pandemi nedeniyle işten çıkarılan deneyimli havalimanı çalışanları nedeniyle şimdi bu sıkıntılar yaşanıyor.

“Kısmen” derken, madem sorun bundan kaynaklı aynı kişiler neden tekrar işe geri alınamıyor, nereye gitti bu insanlar?

Sıkıntı yaşanan ülkelerin medyasından takip ettiğimiz kadarıyla buna ilişkin bir haber yok.

Yalnızca şöyle bir tek satıra rastladık; “İşsiz kalan havalimanı çalışanlarının farklı iş kollarına yönelmesi nedeniyle” diyor.

İyi de, haberleri görüyoruz. Son yıllarda genel olarak işsizlikten yakınan bu ülkeler, sayıları 100 bini aşan havalimanı çalışanlarını nerede istihdam etti?

Yada işten çıkarılanlar iş buldularsa yeni çalışma ortamları onlara daha rahat ve daha kazançlı mı geldi?

Rahatlık konusunda bir şey diyemem ama kazanç konusunda pek öyle olduğunu düşünmüyorum.

Çünkü listenin başında bizimde oluğumuz ülkelerden iş gücü toplamaya çalışan havalimanları, kendi ülkelerindeki insanlarına istediği ücreti vermeleri çok daha ucuza gelir.

Şimdi çözüm olarak gördükleri yurt dışından getirilecek tecrübeliler, havalimanlarını kurtaracak mı? 

Getirdikleri ne kadar tecrübeli de olsa, sizin ülkenizin şartlarına göre tecrübesizdir ve kendi çalışanının düzeyine gelmesi de zaman alır.

Tabi en önemli soru da şu; Kayıplarını telafi edemeyecekleri iş gücünü nasıl gözden çıkarabildiler?

Buhar olup uçmadıklarına göre, işler de şimdi fazlasıyla yoluna girdiğine göre, neden kaybettikleri kendi elemanlarını tekrar sahada toplayamıyorlar?

Avrupalı patronlar nasıl böyle bir hata yaptılar?

Akan suyolunu tıkayan taşı kendi elleriyle koyarken, şimdi niye kaldıramıyorlar?

Iskalanmaması gereken bi gerçek var.

Aynı pandemi sürecinden Türkiye geçmedi mi?

Sahip olduğu dev ölçülerle İstanbul Havalimanı hiç beklemediği yolcu kaybına uğramadı mı, sıkıntı yaşamadı mı? 

İster beğenin, ister beğenmeyin ama İstanbul Havalimanı yönetiminin bu sıkıntıdan dişini sıkarak çıkması, şimdi çöken bu havalimanlarına mutlak ders olmalı.

İngiltere, Fransa, Hollanda, Almanya, öngörüsüzlüğüyle iş gücünü “oturuyorlar” diye hiçe saymasıyla sınıfta kalırken, İstanbul Havalimanı ekonomik kaybına gösterdiği direncin ödülünü aldı ve Avrupa’nın hayret dolu bakışları altında zirveye oturdu.

Hepinize iyi uçuşlar olsun..




Yazarın Diğer Yazıları