YAZARLAR
OHA ARTIK!..
25.07.2022
Kritik iştir havayolu catering’i..
Öyle şakaya filan gelmez.
Küçük bir hata hem üretici şirketin başını yer, hem de servis verdiği havayolunun.
Çünkü havada gıda yoluyla rahatsızlanmak, tatsız bir durumla karşılaşmak yerde aynı şeyi yaşamaya benzemez.
Bu işi yapanlar, yapanları denetleyenler konunun ciddiyetini bilirler.
O nedenle..
Catering şirketleri dünyanın neresinde üretseler mutfakları tıpkı bir uzay laboratuvarı gibidir, kuralı budur.
Hiçbir yerde görmeyeceğiniz kadar çok sayıdaki gıda mühendisleri başrolü oynar.
Çalışanlarsa uzay istasyonuna çıkacak astronot titizliğiyle girer her gün çalışma ortamlarına.
Uçakta önümüze gelen o basit tepsinin içinde onlarca kişinin müthiş titizliği ve emeği vardır.
O küçük tepside yer alanlar için kafa patlatan hesaplar yapılır.
Kaç derecede pişer, kaç derce de soğur, kaç derce de kaç saat bekletilir, uçağa ulaşımı ve yükleme sırasında muhafaza edilmesi gereken ısılar o küçücük tabakların içine asla sığmayacak büyük hesaplardan geçer.
Ve sonrasında 10 dakikada afiyetle yok edilmek üzere önümüze gelir.
Geçen hafta yaşananlar malum..
Kökleri 1993 yılına kadar uzanan ve %100’ü Türk sermayeli olan ilk catering şirketinin, hizmet verdiği bir havayolunda servis edilen yemekte yılan başı, salyangoz ve böcek çıktığı iddia edildi, tabak fotoğraflandı.
Bu gelişmeler önce sosyal medyada yaşandı.
Aynı fotoğraf nereden geldiğini bilmediğimiz bir adresle AirTürkHaber’e de ulaştı.
Yazı işleri masasında konuyu enine boyuna tartıştık.
Bir kere; hepsinin aynı tabakta olduğu iddia edilen hayvanların türüne bakarsak sanırsın Asyalı bir havayolunda uçan yolcunun özel yemek siparişi.
Esenboğa Havalimanı’ndan kalkan bir uçakta bu üçlünün aynı tabakta buluşması ciddiyetten son derece uzaktı.
Buluşturmaya çalışsan, sorumlu gözlerden kaçması da imkansız.
Üstelik bu işi yapanların sürekli denetlendiklerini, bu işin şaka olmadığını sadece biz değil, dünya biliyor.
Sonuçta AirTürkHaber’de çöpe giden haberlerden biri oldu bu sosyal medya kiri.
Ama ciddiye alanlar oldu, sormadı-sorgulamadı, şak diye haberler yapıldı.
Bu işlerin böyle kolay kolay olmadığını bilmeyen, bilmek zorunda da olmayan vatandaşlar durumu farklı anladı.
Ortalık “karıştırıldı!”
Şimdi soru şu: Olayın yaşandığı uçakta SunExpress bu tabağı neden yok etti?
Sancak Inflight Service’in numune istiyoruz diye yana yıkıla yaptığı açıklamalar neden cevapsız bırakıldı?
Çöpe atıldıysa neredeydi?
Kabin görevlisi uçağın kapısını açıp dışarı mı atmıştı?
Yoksa yolcu fotoğrafı çektikten sonra afiyetle yedi mi?
Ardından yapılan şirket açıklamalarında “Şubat ayında yeni ihale var aklımıza bunun bir komplo olduğundan başka bir şey gelmiyor” sözleri kafaları iyice karıştırdı.
Bu kadar kolay mı bu işler?
“Çamur at, pis izi kalsın” salgınının ana merkezi olan sosyal medyayı o nedenle sevmez AirTürkHaber.
Size çok net söyleyeyim; o tabak değil, yapılan haberler ve sonrasında yaşananlar midemi bulandırdı.
Türk sivil havacılığının ihracatçılarından ve tamamı yerli sermaye olan, binlerce çalışanı bulunan bir şirkettir suçlanan.
Şimdi gözümüz Sancak’ta.
Tüm kanıtlarıyla sorumlu olmadıklarını ortaya koymak zorundalar.
Bunu sadece müşterilerini ikna etmek için değil, (düşündükleri gibi komploysa) müthiş gerçekleri ortaya dökmek için yapmak zorundalar.
Yoksa durum hakikaten fena.
Hem de “Oha artık” dedirtecek kadar fena.
Hepinize iyi uçuşlar olsun..
