19.12.2022

Bi türlü içime sinmez Sabiha Gökçen Havalimanı.

Nedeni açık.

İstanbul gibi dünya havayolu trafiğinin kilit noktasındaki şehrin, ikinci önemli havalimanının, tamamının işletmesinin yabancılarda olması.

Malezyalılar..

Çok değişik bir işletme anlayışları var.

İçlerine kapanıklar, kendi şehrimizdeki havalimanını “ne dersek o” anlayışıyla işletiyorlar.

Taksicilerin yolcu dövdüğü havalimanı olarak ünlenmesine gözlerini kapatıp, kapısının önünde olan biteni bile umursamıyorlar.

AirTürkHaber’in en çok şikayet maili aldığı havalimanıdır Sabiha Gökçen.

Tuvaletlerden, özellikle yolcu gidiş bölümünde yeme-içme alanından tutun adım attığınız her noktanın bakımsızlığından, sigara içme yerinin Yenibosna metrobüs durağından farksız olması, yolcu çıkışının havalimanı değil Harem otobüs garajını aratmaması, yolcu karşılamaya gelen özel araçların değnekçi terörüne uğramasına kadar ardı arkası kesilmeyen ve direk havalimanı işletmesinin sorumluluğunda olan şikayetler bunlar.

Malezyalı patronlar bu sorunları danışacağımız birimi de anlaşılmaz bir şekilde ortadan kaldırdılar.

Sabiha Gökçen gibi bir havalimanının da gazetecilerin bilgi alacağı kurumsal iletişim, medya iletişim birimi yok.  

Bu birim yakın zamana kadar vardı, gece-gündüz rahatlıkla ulaşır ve her sorumuza cevap alırdık.

Şimdi, en basitinden “tuvaletleriniz neden böyle?” diye havalimanının CEO’suna sormamız gerekiyor.

Havalimanı gibi önemli işletmelerde medya iletişim birimi aynı zamanda kamuya bilgi verme merkezidir.

İstanbul Sabiha Gökçen yönetimindeki Malezyalılar koskoca havalimanını işletip kamuya bilgi vermez durumdalar.

Mesela, bu yıl Temmuz ayında Malezya Başbakanı İstanbul ziyaretinde Sabiha Gökçen’e indi. “Şu bizim havalimanı ne alemde” gibilerinden bir dolaştı.

Tam da o dönemlerde havalimanının yarı hissesinin Türk işletmesine devredileceği filan konuşuluyordu.

Başbakanın havalimanı ziyaretinden sonra konu şak diye aniden kapandı.

Malezyalıların Türkiye’de değil de kendi ülkelerinde havalimanı işletiyormuş anlayışları ziyaretin ardından devam etmeye başladı.

Şimdi soru şu:

Nasıl bir çıkmazdır bu? Bu işin sırrı nedir?

Bilmiyorum ama bildiğim şu; Havacılık dünyasında hız kesmeden büyüyen yerli ve milli anlayışın altında, Sabiha Gökçen gibi önemli bir ismi taşıyan İstanbul’un ikinci kapısının yüzde 100’ünün yabancılar tarafından işletilmesi asla içime sinmedi, hiçbir zamanda sinmeyecek.

Hepinize iyi uçuşlar olsun..