02.08.2021

Geçtiğimiz hafta başlayan ve büyüyen sıcak günler..

Net olan şu: Türkiye’nin yangın söndürme uçağı yok!

Bunu şöyle örnekleyelim; İtfaiyesi olmayan şehir olur mu?

Bir ülkenin kendi yangın söndürme filosunun olmaması demek, aynen buna eşittir.

Önce şunda hem fikir olalım ki, bu asla kabul edilecek bir durum değil.

Kuzey Ege, Güney Ege, Akdeniz bildiğiniz denizle buluşan orman ve dünyanın en güzel köşeleri.

Aynı zamanda yangın riskinin tavan yaptığı yaz aylarında, en kalabalık dönemi de yaşar.

Şimdi soru şu:

Hiç mi kimsenin aklına gelmez bu yüksek riskli noktalarda olası orman yangınlarına nasıl müdahale ederiz diye?

THK’nın içinin nasıl boşaltıldığı, uçan uçakları nasıl uçamaz hale getirildiği, yaşlı denildiği, (şu an müdahalede kullanılan Kamov helikopterler 1980 üretimi, bel bağladığımız Beriev Be-200’ler 1993 yapımı, yardıma gelen Il-76’lar 1971 üretimi) konularına hiç girmeyeceğim, çünkü sağırı da, körü de biliyor.

Küresel ısınmanın her yıl kendini daha sert hissettirdiği dönemdeyiz. Doğada yakabilir, insanda yakabilir ama sen söndüreceksin.

Marmaris yangının hemen ardından “terörist unsurlar ormanlarımızı yakıyor” diye adı konuldu.

Ertesi gün, terörist dedikleri biri 8 diğeri 10 yaşında iki çocuğun kitap yakarken Marmaris’i yaktıkları ortaya çıktı. İfadeleri pedagog eşliğinde alındı.

Ha, mutlaka araya kaynak yapan kansızlarda vardır.

Ama bu işlerde sebep değil sonuç önemli, senin nasıl sonlandırdığın önemli.

Bir kez daha altını çiziyim; İster doğa neden olsun isterse insan, sen söndüreceksin.

Her ülkenin birinci görevi bu.

Dünya buna nasıl hazırlanıyorsa sende öyle hazırlanacaksın.

Hiç ahkam kesmeyelim, o uçak iyidir bu uçak kötüdür diye.

Sonuçta uzaya çıkmıyoruz. Hedef belli yangın söndürülecek. Bunu yapan uçak tipleri de çok net.

En küçüğünden en büyüğüne ne istersen var.

Senin coğrafyan neye müsaitse onu alacaksın.

Bugün aklı başında dünya ülkeleri bu işin ciddiyetini fazlasıyla kavradıkları için model üstüne model geliştirdiler.

B747’de var, MD-11’de var, DC-10’da var, B737 serisi bile var.

Ama sen kalkar da abuk sabuk hesaplar yaparsan, mevcudu yok edersen, bugün çöl ülkelerinin bile yangın söndürme uçağı varken, “benim ülkemde yanacak tek bir ot bile yok ne yapayım yangın uçağını” mantığıyla hareket edersen, memleket cayır cayır yanar, sen seyredersin!

Bakın, İstanbul Airshow’da bir zamanlar Türk Hava Kuvvetleri’ne ait C-130 uçağının yangın söndürme düzeneğiyle sergilendiği yıllara tanıklık ettim.

Aynı bugün Rusya’nın bize yardım için gönderdiği Ilyushin IL-76’nın benzer uygulamasına sahipti.

Ne oldu bizdeki o sistem?

Buzul çağına filan mı girdik de kaldırıldı?

Dünya, orman yangınlarını ülke savunması olarak algılarken, bize ne oldu?

Devletin en tepesinden, en alt kadrolarına kadar özel uçaklarla donatılırken, yangın nasıl unutuldu?

Ne yaparsanız yapın, hangi hesabın peşinden koşarsanız koşun ama buharlaştırdığınız yangın filosunu en iyi şekliyle yeniden yaratın.

Çünkü..

Dünyanın geldiği nokta belli.

Ortalık yanacak, sen söndüreceksin.

Geçtiğimiz yıl Kaliforniya’nın 1 aydan fazla, Avustralya’nın tam 6 ay boyunca yandığını unutmayın.

Hepimize geçmiş olsun, hepinize iyi uçuşlar olsun..

Dip not: Yazıyı yayına verdiğimiz sırada, İspanya 2, Hırvatistan 1 olmak üzere, 3 adet Canadair CL-215 uçağı göndereceğini açıkladı. Bizim köhne deyip uçurmadığımız uçakları. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’da teşekkür etti.