YAZARLAR
SICAK GELİYOR
20.01.2024
İklim bilimciler her yeni yıl tahminlerinde olduğu gibi 2025’in, 2024’e göre çok daha sıcak geçeceğini yıl sonu değerlendirmelerinde açıklamıştı.
Ama muhtemelen daha yılın ilk günlerinde bu kadar ısınacağını tahmin etmemişlerdir.
Konu malum..
Los Angeles yangınları tüm dünyayı hayretler içinde bıraktı, bırakmaya da devam ediyor.
İnanılmaz görüntülere tanıklık ediyoruz.
Devasa bir alan eşi benzeri görülmemiş şekilde yanıyor.
Garipliklerin komplo teorilerini de fena halde ateşlediği yangında kimi yerlerde ağaçlar dururken evler yanıyor, kimi yerlde ise yolun sağı-solu ormanlık alanda da ağaçlar da sorun yok ama asfalt akılalmaz bir şekilde alev topuna dönmüş cayır cayır yanıyor.
Bu ve çok sayıdaki akıl dışı görüntüler, sıcak komplo teorileriyle birleşip dünya kamuoyunda kafaları fena halde karıştırıyor.
Çıkış nedeni hakkında ortada spekülatif mevzular dolaşsa da, iklimsel değişikliklerin neden olduğu kurak geçen son iki yıl, ilk ateşten sonra çıkan saatte 160 km’ye varan fırtınayla birlikte öyle kolay kolay baş edilebilir türden bir yangın olmadığını koydu ortaya.
Müdahaleye gelince..
Havadan şimdiye kadar görmediğimiz türden bir mücadele çıktı ortaya.
Çok sayıda yerel kanal da dahil olmak üzere izlediklerim arasında (CL 215 vs.) turboproplardan çok, jet motorlu yolcu uçaklarından devşirilen yangın söndürme araçlarını gördük.
Havadan müdahalede tek koridorda B737 ve A320 serisi, çift koridorda DC-10, MD-11, B747-200 tipi dev yolcu uçakları kullanıldı.
Helikopterlerde ise Sikorsky’nin hemen hemen tüm serilerini gördük.
Bizdeki havadan mücadeleyle yapılan aradaki farka gelince..
Her yıl ağır tehdit altında olan ormanlarımızda çıkan yangınlara yapılan müdahalelerde en büyük farkın uçak tipleri ve buna bağlı olarak atılan sıvılardaki tonaj farkı olmasının yanı sıra, atılış şekliydi.
Günlerdir yayında muhakkak izlemişsinizdir, hiç sepetle su atıldığını gördünüz mü?
Bir tek helikopterde bile “Bambi” diye tanımlanan halatın ucunda sarkıtılan içi su dolu sepet yoktu.
Adamlar, bizde yalnızca Orman Genel Müdürlüğü’nün Sikorsky tipi helikopterde kullandığı sabit depolu ve ucunda kısa bir hortumun bulunduğu su çekme ve hazneden direk atma sistemiyle müdahale etti.
Üstelik koskoca Pasifik kıyısında okyanustan sınırsız deniz suyu alabilme olanakları varken bu sistemi sadece helikopterlerde (sepet olmadan) uyguladılar.
Bu tercihin iki önemli nedeni vardı.
Birincisi uzun halatın ucundan sarkan su dolu ortalama 5 ton ağırlığındaki sepetin helikoptere yerdeki maniaların (yüksek gerilim hatları, tepeler, ağaçlar, elektrik direk ve telleri) oluşturduğu tehlike ve uçuş hızını ciddi boyutta etkilemesi, ikincisi ise atılan suyun sadece su değil yangını boğan kimyasal karışımının kullanılmasıydı.
Tabi buna birde sabit aparatın neden olduğu isabet oranın yüksekliğini eklersek bu sistemi tercih nedenleri daha bir anlaşılır oldu.
Uçak ve helikopterlerden atılan kırmızı renkteki sıvı alevin üstüne indiği anda ateşi boğdu.
Bizdeki görüntüleri hatırlayın..
Helikopterin sepetten bıraktığı suyun bir defada ateşi söndürdüğünü göremezsiniz. Güçsüz ateşlerde etkili fakat böylesine büyük yangınlarda (Muğla daki devasa yangınlarda da gördüğümüz gibi) etki gücü çok az.
Şimdi..
Şunun şurasında yaza ne kaldı?
Ocak ayını devirdik bile..
Sert bir yaz olacağı ve beraberinde şiddetli orman yangınlarını getireceği yüksek olasılık olarak duruyor.
Peki var mı bir hazırlığımız?
Benim kesin olarak bildiğim rakam; bizim coğrafyamızdaki en etkili uçak tipi olan THK’nın dört adet CL215’i vardı, biri geçtiğimiz yaz Bafa Gölü’ne düştü, geriye kaldı 3.
Tam olarak sayısını bilmediğimiz Air Tractor tipi zirai ilaçlama uçakları var. Etkisiz diyemeyiz ama şiddetli orman yangınları karşısında kürdanla su taşımaya benzer.
Sizi bilmem ama Los Angeles yangınları ülkemiz açısından beni ciddi endişelendirdi.
Amerikalıların devasa ve farklı teknoloji kullandıkları havadan müdahale filosunu görünce bu işte ne kadar zayıf kaldığımız daha bir net göründü.
İklim kriziydi, dış müdahaleydi, yok oydu yok buydu derken, etrafımızda ülkemize dost olan sayısının oranına da bakarsak kendi göbeğimizi kendimiz kesmekten başka çaremiz yok.
Belli ki “sevimsiz anlamda” sıcak bir yaza geri sayımdayız, tüm olanaklarımızla havadan müdahaleye acilen hazırlanmalıyız.
“Yoksa..” diye bir kelimeyi kullanmak bile istemiyorum.
Hepinize iyi uçuşlar olsun..
