YAZARLAR
THY ERDOĞAN’I DİNLEMİYOR MU?
15.03.2021
Havacılığın her alanında “yerli ve milli” vurgusuyla adım atmaya başladığımız günden bu yana, aynı anlayışta “yerli ve milli pilot” uygulamasına gelince neden “yabancı pilot”ta ısrarlı oluruz?
Bu ısrarın adresi çok açık; Türk Hava Yolları yönetimi.
Havacılık alanında önemli başarılar elde ettiğimiz ve dünya devlerinin fena halde dikkatini çektiğimiz ortada.
Mili Muharebe Uçağı’nda, Hürkuş’ta, Hürjet’te Atak’ta, Gökbey’de, TUSAŞ’ın attığı adımlar elde ettiği müthiş başarılar görmezden gelinebilir mi?
Daha karmaşık, tamamen elektronik savaş sistemlerinin üretilmesinde ROKETSAN, HAVELSAN, ASELSAN gibi teknoloji devlerimiz bugün dünya markalarıyla yarışıyor.
İHA’da SİHA’da gökyüzünde büyük adımlar atan Türkiye, tüm bu başarıların yanında pilot yetiştirme de neden sınıfta kalır?
THY’nin dünya ölçeğinde eğitim veren bir uçuş akademisi var.
Bilirsiniz, başlangıç merkezi Aydın-Çıldır’da.
“Pilot aday adayı” olarak bu kapıdan adım atan öğrenciler, devamını “Pilot adayı” olarak Atatürk Havalimanı’nın hemen karşısındaki eğitim ve simülatör merkezinde sürdürüyor.
Burada tip eğitimlerini bitiren Türk öğrenciler, yepyeni birer pilot olarak kokpitte yerlerini almaya başlıyor-du.
Fakat bu önemli ve THY’nin geleceği açısından kesinlikle stratejik etkiye sahip eğitimlere pandemi nedeniyle bir süre ara verilmişti.
Şimdilerdeyse “kısmen” eğitimler yeniden devam ediyor.
Peki, THY “kısmen” mi uçuyor?
Net cevabı şudur; Tam kapasite sayılmasa bile, “kısmen”in çok üstünde uçtuğu ortada.
Ama kokpite her daim taze kan pompalayacak olan uçuş akademisinin musluğu “kısmen” açılıyor.
Üstelik bu akademiye ciddi puanlarla üniversiteleri tutturan ve belli bir başarıyla mezun olanlar kabul edilirken, THY bizde lise eğitimine denk gelen yabancı pilotlara koltuk açmakta hiç sakınca görmüyor.
Ayrıca THY, kendi yetiştirdiği pilotların tüm eğitim masraflarını da uçuşa başladıklarında maaşlarından keserek sıfır maliyetle elde ediyor.
Diğer önemli sıkıntıysa, kaptanlık terfi gelen pilotların ekonomik gerekçeler gösterilerek terfilerin bir türlü yapılmaması.
Peki, bu arkadaşları kaptan yapmamanın bir nedeni de yabancı pilotlara koltuk açmak olarak okunmuyor mu, bu fırsat eşitsizliği değil mi?
Türkiye’de yetişmiş, son derece deneyimli, uluslararası ICAO lisansına sahip olmasına rağmen Avrupa’da iş bulan-bulabilen pilot sayısı kaç?
Cevabı çok net: Sıfır.
Pandemi nedeniyle dünya havayollarının kadro küçültmede ilk yaptıkları Türk veya başka bir milletten olan yabancı pilotları gözden çıkarmak olmadı mı?
THY’de bu süreç sadece ücretsiz izinle sınırlanırken, şimdilerde bu arkadaşlar geri çağrılmaya başlandı.
Yabancı pilotlara kokpit kapıları açılırken, sayıları bini bulan işsiz pilotlarımız, THY Uçuş Akademisi’nden başarıyla mezun olan ve tip eğitimleri askıya alınan taptaze pilot adaylarımızın yarınlarını görememesi tesadüf müdür?
Üstelik THY yönetimi tüm bu kararları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yabancı pilotların işten çıkarılma kararı”na rağmen aldığı da bambaşka bir gerçek olarak duruyor karşımızda.
Dedim ya; Milli Muharip Uçağını, saldırı helikopterini, eğitim uçağını, genel maksat helikopterini, İHA’yı, SİHA’yı üret, iş pilotaja gelince kendi potansiyelinin üstüne bas, yabancı pilotlara “buyurun” de.
İyimser bakmak, anlamak mümkün değil.
Hepinize iyi uçuşlar olsun..
