YAZARLAR
THY KOKPİTTE NEDEN SIKIŞTI?
29.09.2022
İyimser bir yaklaşımla “yorgunluğun ne olduğunu bilmeyen var mı?” diyelim.
Var mıdır?
Olmadığını düşünerek devam edelim..
Bazen bedensel bir iş yapmanıza bile gerek yoktur yorgun olmak için.
Hatta şimdilerde sorsanız her iki kişiden birinde alacağımız cevaptır “yorgunum.”
Hangi iş kolunda çalışırsanız çalışın, mesainiz sürekli limitlerin son saniyesine kadar zorlanıyorsa yorgunluğun zirvesine çıktınız demektir.
İşte bugün THY’de uçucu ekiplerin yaşadığı sorun da budur.
Her ne kadar “limitler aşılmıyor” denilse de, doğru olmasına rağmen pilotların yorgun olmadığı anlamına gelmiyor.
Kolay anlaşılması için şöyle örnekleyelim, gün içinde; İstanbul-Trabzon-İstanbul ve İstanbul-Bükreş-İstanbul uçan bir ekibin bunu sürekli değişik il ve ülkeler arasında yaptığını düşünün.
Ve bu iş gücünün kurallar gereği uçuş saat limitlerini aşmadan ama son saniyesine kadar kullanıldığını ve bu döngünün aralıksız sürekli devam ettiğini de.
Nasıl hissederseniz?
Bırakın bedensel yoğunluğu, adınızı bile unutursunuz.
İşte son aylarda sürekli yazdığımız uçucu ekiplerin yorgunluğu derken anlatmak istediğim de tam olarak bu.
Ve bunları dile getirdiğimiz için kızsalar da, THY yönetimi de bunun farkında.
Geçtiğimiz günlerde THY Uçuş İşletme Başkanı Mehmet Kadaifçiler, genel olarak uçucu personele ilişkin bir mesaj yayınladı.
“Sizler marka değerimiz koruyan kahramanlarsınız, Ortaklığımızın tüm çalışanları ile birlikte kokpit ve kabin ekiplerimizin görev bilinci, fedakarlıkları ve disiplinli çalışmaları etkin rol oynadı. Avrupa’nın önde gelen ve küresel ölçekte faal bir hava yolu olmak” vizyonu doğrultusunda, uçuş emniyetinden taviz vermeden, sizlerle birlikte, yeni rekorları hedefleyerek operasyonlarını icra etmeye ve Türkiye Cumhuriyeti’nin gururu olmaya devam edecektir” dedi.
Fazla uzatmadan bir paragraf daha aktaralım:
“Gelecekte siz uçuş ekibimize daha konforlu bir uçuş programını sunabilmek ve emniyetli operasyonları devam ettirebilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
THY’de uçuş ekiplerinin planlama ve uçuş saatlerinde sorumlu olan bu arkadaş da yukarıdaki satırlarda durumu açık açık kabul etmiş durumda.
Açıklamanın özeti böyle de, açıklayanlar sıkıntıyı pek anlayamamış.
Çünkü..
THY pilotları konforlu uçuş saati istemiyor, limitlerin insani şartlarda uygulanmasını istiyor.
Yada bu arkadaşlar insani şartları “konfor” olarak algılıyor.
Tam bu gerçeklerin altında geçtiğimiz Perşembe günü Türkiye Havayolu Pilotları Derneği TALPA, yorgunlukla ilgili gelişmelere kayıtsız kalmayıp bir açıklama yayınladı.
Yaşanan sıkıntıyı olabilecek en kibar dille aktaran açıklamanın sonunda dikkate alınması gereken 5 madde sıraladı.
Uçuşların azaltılmasını da öneren bu 5 önemli maddeden sadece 1’nci ve 5’nciyi aktarıyorum:
* İşletmelerin, maksimumları belirleyen SHT-FTL limitlerini esas alarak planlama yapmak yerine, işletme özelinde daha rahatlatıcı FTL kurallarını belirleyip uygulamaya koyması,
* Meslektaşlarımızın lisanslarının sorumluluğunun bilincinde olarak regülasyonla ilgili kısıtlamalara azami dikkat göstererek görevlerine devam etmeleri ve gerektiğinde uçamayacaklarını (unfit-to-fly) beyan edebilmeleri.
Şimdi..
Mevcut durumla nasıl olacak bu yeni rekorları kırma meselesi?
Veya şöyle soralım:
Bi Kadaifçiler’in açıklamasına bakın, birde TALPA’nın.
Hangi pilot, “ben gerçekten yorgunum uçamayacağım” diyebilir?
Daha öncede aktardım; bırakın “yorgunum” demeyi, kafanıza saksı düşse ve durumu doktor raporuyla, kafanızdaki sargıyla ortaya koysanız bile cezalandırılırcasına gitmediğiniz uçuşların parası sizden kesildiği gibi şirketteki geleceğinize de iyi gözle bakılmıyor.
Uzatmayalım..
Sözüm çok net şudur; Her zaman gurur duyduğum THY’ye muhalif filan değilim, herhangi bir siyasi çıkarım olmadı olması da söz konu değil.
Meseleye ulaşım zorluğu nedeniyle biz yolcuların uçuşlarına da direk yansıyan sıkıntıyı öyle janjanlı açıklamalarla değil, gerçekçi yaklaşım bekleniyor.
Çünkü soru halen geçerliliğini koruyor.
THY kokpitte neden bu kadar sıkıştı?
Hepinize iyi uçuşlar olsun..