YAZARLAR
THY “MÜJDEYİ” VERDİ
03.08.2020
Geçtiğimiz hafta bayram arifesine bir gün kala THY çalışanlarına “müjdeyi” verdi.
Pandemi krizi nedeniyle yaşanan maaş karmaşasına noktayı koydu.
Gelişmeleri biliyorsunuz, uzatmadan; “2018 yılı maaşlarına geri dönüyoruz” dedi.
Bu kısaca şu demek: Tek koridorlu uçaklarda ortalama 52 bin lira maaş alan kaptan, alınan yeni kararla ayda yaklaşık 26 bin lira alacak.
Tartışmasız kabul ediyorum, Türkiye şartlarına göre ayda 26 bin lira kazanmak gerçekten iyi bir para.
Fakat ayda 52 bin lira kazanırken, geliriniz yarısına düştüğünde kendinizi ister istemez bir krizin içinde bulursunuz.
Çünkü bütün hesaplar, ayarlar ona göre yapılmıştır. Üstelik THY gibi bir şirkette çalıştığınız için hesap ayarlarınız da oldukça uzun vadeye yayılan bir güvenceyle hazırlanmıştır.
Aynı durum kabin, teknik ve yer çalışanları içinde geçerli.
10 alan 5, 5 alan 2.5 aldığında neyse, 52 bin alanın 26 bin alması da aynı durumdur.
Mesela yer çalışanlarının yeni karara göre aylık kazançları da asgari ücretin bir tık üstüne gerilemiş oldu.
En küçük şekliyle örneklersek; Tek odalı evde oturan THY çalışanı geçmiş dönemde aldığı zamlara göre iki odalı eve taşınmışsa, bundan sonraki kazancıyla artık sadece evinin kirasını ödeyebilir.
THY’nin kendi deyimiyle bu “iyi niyetli” yaklaşımının an itibariyle (tepe yönetimi hariç) tüm çalışanları arasında ciddi bir huzursuzluk yarattığını biliyoruz.
Tüm çalışanlar hem Ağustos ayını hem de bu kararların içinden nasıl çıkacağını düşünürken, umutlarını Hava-İş, THY arasında yapılan görüşmelere bırakmıştı.
Fakat o umutta bayram arifesinde suya düştü.
Perşembe günü saat 16.00 sularında THY yönetimi çalışanlarına gönderdiği açıklamada “iyi niyetli” yaklaşımlarının Hava-İş tarafından olumlu değerlendirilmediği ve üstelik “bazı medya kuruluşlarında haber olduğu” gerekçesiyle müzakere sürecini durduklarını açıkladı.
Şimdi, maaş konusunda anlaşırlar-anlaşmazlar orasını bilemem ama THY gibi Türk kamuoyunu yakından ilgilendiren bir şirkette yaşanan gelişmeleri takip etmenin, yayınlamanın müzakereleri durdurmaya nasıl bir etki yapabildiğini anlayabilmek gerçekten mümkün değil.
THY tepe yönetiminin lükse olan hayranlığı, tepeden tırnağa kıyafetlerinde bile kendi isimlerini marka olarak kullanması, son model araçların havalarda uçuşması, zirve yapan gereksiz harcamaların ayyuka çıkması, kırmızı halılarla karşılanma sevdalarının artık değil göze batması, gözleri tırmalamasından rahatsız olmayan yönetim, tarafsız bir şekilde gelişmeleri yayınlayan medyayı da gerekçe göstererek neden müzakere masasından kalkar?
Dedim ya, bunu anlamak gerçekten zor.
Kolay bir şekilde anlaşılansa şu; Başta havacılık dünyası olmak üzere tüm ekonomilere ağır bir faturası olan Pandemi krizinin sınavı THY için halen daha ağır geçiyor.
Aynı Perşembe günü bayram arifesinde yaşanan bu gelişmeler üzerine THY pilotları ilk kez kalabalık bir şekilde Hava-İş’te toplandı.
Sendika Başkanı Kemal Tatlıbal’a açıkça, “siz bizim yanımızda olduğunuz sürece buradaki 100 kişi bir anda 5 bin kişi olur” mesajını verdi.
Ardından da o pilotların uçuşlarının durdurulduğu iddia edildi.
THY’nin belirsizliği ortadan kaldırmak ve çalışanlarını mutlu etmek adına yaptığı bu girişim, görünen o ki fena halde mutsuzluk fırtınası yarattı.
Umarım biran önce son bulur ama bu fırtına öyle kolay kolay dineceğe benzemiyor.
Ayrıca şunu da anladık ki, geçmişte kazandığı ivmeyle yol alan bir şirketi yönetmek, krizle karşılaşıldığında yönetilemiyormuş.
Hepinize iyi uçuşlar olsun..