YAZARLAR
THY’NİN YENİ SORUNU
17.02.2019
Tüm dünya havayollarının da ortak sıkıntısı olan B737MAX sorunu Türk Hava Yolları’nın da başını ciddi şekilde ağrıtırken, şimdi yeni bir sorun daha ortaya çıktı.
Yeni sorunun adı ise A321neo’larda Pratt&Whitney PW1100G motorları.
Amerikalı üreticinin yeni ve bir o kadarda iddialı olan motor serisinde sıkıntılar yaşandığı biliniyordu.
Fakat bu sıkıntı uçaklarını yere inmeye başlamasıyla THY’de ağırlığını fena hissettirmeye başladı.
Filodaki B737MAX’lerin uçuş programından çıkması THY’ye mali düzeyde ağır kayıplar yaşatırken, yere indirecek uçak konusunda tahammülü kalmayan şirket şimdi de 3 adet A320neo serisini yere indirdi.
Yere indirilen 3 uçağın motorlarına gerekli bakımlar yapıldıktan sonra tekrar uçuş hattında servise verilecek.
Şimdi bu durum bir nebze iyi haber olarak karşımızda dursa da, dünyada şu an en az kullanıcılardan olan THY filosunda 15 adet neo bulunduğunu düşünürsek, yeni sorun apaçık ortada.
SEKTÖRÜN ÜZÜLDÜĞÜ KAYIP
Şimdiye kadar çok sayıda havayolu geldi-geçti Türk havacılığından.
Çeşitli nedenlerle kapılarına kilit vurdular.
Bunların ardından iyi şeyler konuşulduğuna hiç tanık olmamışımdır. “Yok öyleydi-böyleydi, iyi oldu” gibilerinden haklarında bir dünya laf edilmiştir.
Yalnız, İstanbul Havayolları’nın ardından “yazık oldu” denildiğine tanığımdır.
Şimdi ise ikinci kez bir havayolunun kapanışına üzülündüğüne tanık oluyorum.
Atlasglobal..
Bence de yazık oldu.
Oldukça iyi bir yolcu profiline sahip olan Atlasglobal, geçtiğimiz hafta resmen kapısına kilit vurduğunu açıkladı.
Şimdi şöyle bir yakın geçmişe baktığımda; Isparta’da düşen uçak, bomba görüntülü oyuncak ayıyla uçak kaçırma girişimi, yolcularını uçakta bırakıp kokpit camından kaçan pilotlar, yönetim katındaki ciddi sorunlar gibi önemli krizler bile şirketin belini bükemedi.
Öyle-böyle krizler değildir bu kısaca sıraladıklarım. Atlasglobal ölçeğindeki bir havayolunun belini kırması için fazlasıyla yeterli nedenlerdir.
Ama Atlasglobal bu krizlerden en ufak yara almadan çıkmasını başardı.
Hem Atatürk, hem de Sabiha Gökçen’den şehrin iki yakasındaki havalimanından yaptığı tarifeli uçuşlar da doluluk oranlarını başarıyla yakaladı.
Bodrum hattında bile kış aylarında doluluk oranı tavan yaptı.
Türkiye’nin en sıkı uçan özel havayolu Pegasus’la girdiği rekabetin reklam panolarına yansıdığı günler bile hala akıllardadır.
Peki, ne oldu da böyle oldu?
Onun cevabı tüm ayrıntılarıyla kuşkusuz şirketin patronu Murat Ersoy’da. Olurda bir gün konuşursa tüm işletmecilere ders olacak nitelikler taşıyacağına eminim.
İstanbul Havayolları’ndan sonra tanık olduğum “keşke böyle olmasaydı” diye anılan ikinci havayolu oldu Atlasglobal.
İşin en ilginç tarafıysa uçaklarında, şirket merkezinde, havalimanı ofislerinde, biletlerinde Atlasglobal olarak yazan, bildiğimiz-tanıdığımız şirketin uçuşlarının durdurulduğunu açıklayan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü; Atlasjet kapandı dedi.
SHGM’nin resmi olarak kapandığını açıkladığı Atlasjet mi oldu, Atlasglobal mi?
Hepinize iyi uçuşlar olsun..