YAZARLAR
ZORLA OLMAZ BU İŞ
02.10.2023
Şimdiye kadar müdahil olması gereken çok sayıdaki konuda suskun kalmayı tercih eden SHGM’nin bu defa sesi fena yükseldi.
Gündemdeki konu malum, Hava Trafik Kontrolörleri..
Özetlersek; Geçtiğimiz hafta seslerini duyurdular. “Çalışma koşullarımız gün geçtikçe ağırlaşmakta, özlük haklarımızla ilgili görmezden gelinen büyük sıkıntılarımız var, üstümüzdeki yük çok ağır ve karşılığını alamıyoruz, sesimizi duymanız içinde hava trafiğinde tehlike yaratmayacak şekilde inisiyatif almadan çalışma eylemi gerçekleştireceğiz” dediler.
İşte tamda burada şimdiye kadar hiçbir konuda sesi çıkmayan SHGM çıktı karşılarına.
“Bi dakka arkadaşlar siz öyle inisiyatif filan kullanamazsınız” dedi.
Ve sanki bu sıkıntılardan, gelişmelerden hiç haberleri yokmuş gibi “Sosyal medya platformlarından duyuyoruz, uçuşlarda gecikmeler yaşanabileceğine dair bir takım söylemler duyuyoruz” dedi.
Tam güler misin, ağlar mısın modeli..
Hava Trafik Kontrolörleri’nin satır satır yazdığı sıkıntıların dibine kadar farkında olan SHGM, hiç böyle bir şey yokmuş ve sosyal medyadan haberleri olmuş tavrıyla yaklaştı olaya.
SHGM’nin açıklamasını hiç uzatmadan son paragrafıyla aktarıyorum:
“Genel Müdürlüğümüzce bu tür durumların tespit edilmesi ve/veya yaptırım gerektiği değerlendirilen durumların Genel Müdürlüğümüze iletilmesi halinde, uluslararası havacılık camiasındaki prestij kaybı ile ülkemi ekonomisine olası etkileri dikkate alınarak ilgili mevzuat kapsamında ilgililerin lisansının/yetkisinin askıya alınması veya iptal edilmesi de dahil olmak üzere her türlü idari işlem tesis edilebilecektir.”
Buyurun..
Şimdi, uluslararası camiada ülkemize prestij kaybettirecek olan durum Hava Trafik Kontrolörlerinin seslerini duyurmak için demokratik haklarını kullanacaklarını beyan etmeleri midir, yoksa SHGM’nin bu açıklaması mı?
Hangisi normaldir?
Bir tarafta DHMİ ve SHGM’nin de sık sık itiraf ettiği gibi Eurocontrol verilerine göre büyük bir özveriyle çalışan bizim trafikçilerin üretkenlik seviyesi Avrupalı meslektaşlarının %23 üzerinde olması ve kontrolör kaynaklı gecikmelerin 0 olduğu bu çalışanların içinde bulundukları durumu gözden geçirmek varken, nedir bu şiddet bu celal?
Ben bizim hava trafik kontrolörlerinin ülkemizin prestijini sarsmak gibi bir niyetleri olduğuna asla inanmam, inanmıyorum da.
Ama SHGM’nin bu insanların dertlerini dinlemektense son derece sert açıklamasının ardında nasıl bir niyet var onu bilmiyorum.
Ben ne o tarafım, nede bu taraf.
Benim durduğum yer, birbirini dinleyen insanların olduğu yerdir.
Belli ki ortada ciddi bir sıkıntı var. Kim kendisini değersiz hissetmek ister?
Ama bu arkadaşlar diyor ki “Türk hava sahasındaki her türlü hava aracının emniyetli bir şekilde sevk ve idaresinden sorumlu hava trafik kontrolörleri olarak maalesef bir değersizleştirme ve itibarsızlaştırma operasyonu ile karşı karşıyayız.”
Yapılması gereken bu sorunu ortadan kaldırmak değil mi?.
Mevcudu daha da gererek içinden çıkılmaz hale getirmenin kime faydası olabilir?
Sizde dünya ülkelerinde olduğu gibi bir dinleyin bakalım dertleri neymiş?
Eminim herkesi mutlu edecek bir çözüm yolu vardır.
Zorla yaptırılan işten kimseye fayda gelmez.
Hepinize iyi uçuşlar olsun..
