YAZARLAR
BEKLENTİ
10.11.2025
Havayolu deyince beklentiler neler olmalı diye düşündüğünüz de sizce öne çıkan unsurlar neler olabilir?
Ben bunu çok basit iki unsura indiriyorum.
Birincisi; her şeyinden emin olduğum güvenlik, ikincisi; mümkün olduğunca ekonomik ve konforlu bir şekilde ulaşacağım noktaya varmak.
Havayollarına genel olarak baktığımızda bu iki unsur ağırlıklı olarak Arap Yarımadası ve Asya ülkelerinde öne çıkıyor.
Lükste sınır tanımayan Qatar, Etihad, Emirates, Singapore ve 2025’in en hijyen havayolu seçilen Eva Air (bu yıl “en teniz”de ilk yirmi sıralamasına THY giremedi), Cathay Pasific, akla gelen ilk isimler olarak öne çıkar.
Bu havayollarının lüks ve konforda koyduğu çıtayı bi yukarı çıkaran da yine kendileri olur.
Uçak içi hizmetlerin yanı sıra, teknolojik gelişmeleri de yakından takip edip ilk uygulayan havayolları sıralamasında da yine öne çıkmaları tesadüf müdür bilemem ama bu hiç değişmez.
Şimdi..
Geçtiğimiz hafta bu ünlülerin arasındaki Emirates, yapay zekayı hem yolcu konforu hemde uçuş güvenliği için devreye aldı.
Konu, günümüzde hızla yükselişe geçen havadaki sürpriz değişken koşullar.
İklim değişikliği mi dersiniz, yoksa küresel ısınmamı dersiniz, bunun sonuçları türbülans olarak uçuş anında özellikle beklenmedik anlarda çok sert bir şekilde yaşanmaya başladı.
Bu sevimsiz sürprize karşı ilk önlem Emirates’ten geldi.
Havayolu, gerçek zamanlı ve doğru türbülans verileri sunmak için birden fazla bilgi kaynağından yararlanan çeşitli ve çok katmanlı bir stratejiyi benimsediğini resmi olarak açıkladı.
Yapılan açıklamanın kısa detayını ise Emirates Uçuş Operasyonları Bölümü Kıdemli Başkan Yardımcısı Kaptan Hassan Alhammadi, “Türbülansın tamamen ortadan kaldırılamayan, süregelen bir sorun olduğunun farkındayız. Ancak, gelişmiş teknolojiler kullanma ve operasyonları iyileştirmek için yapay zekayı benimseme vizyonumuzu paylaşan ortaklarımızla çalışarak beklenmedik şiddetli türbülans karşılaşmalarını en aza indirmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya kararlıyız. Henüz erken aşamalarda olsak da bu sistemlerin sağlayabileceği potansiyel faydaların doğrulandığını görüyoruz. Türbülanssız uçuşlar vaat edemesek de bu girişimler geçtiğimiz yıl beklenmedik şiddetli türbülans olaylarının önemli ölçüde azalmasına katkıda bulunarak, yolculukları daha güvenli ve konforlu hale getirdi” diye özetledi.
İşte bana göre bir havayolundan beklentileri aşmak diye buna denir.
Sadece konfor ve lüksle kalmayıp “türbülans bu, olur” mantığının dışına çıkıp, bunun için milyonlarca dolar ve zaman harcamayı göze almaktır büyük havayolu olmak.
Büyük ve güçlü olmanın sadece dünyanın en çok noktasına uçmak veya dünyanın en büyük uçak filosuna sahip olmak olmadığını, Emirates’in attığı bu son adımında çok daha net görüyoruz.
Bize dönersek..
THY dünyada ve bizde hangi sloganıyla öne çıkıyor?
“Dünyanın en çok noktasına uçan havayolu.”
Peki, bu özellik THY’nin başarısı mı yoksa Türkiye’nin dünya coğrafyasındaki eşsiz konumuna mı bağlamalıyız?
Bana sorarsanız cevabım net olarak Türkiye’nin konumu olur.
Çünkü..
Bırakalım THY’yi, herhangi bir havayolu için bile bulunduğumuz coğrafyayı avantaja çevirememek söz konusu bile olamaz.
O nedenle THY’nin dünyada en çok noktaya uçan havayolu olması bana göre başarı olarak kabul edilecek bir durum değil.
Daha kolay anlaşılması için konuya birde şöyle bakalım..
Mesela, Emirates veya diğerlerinin Türkiye’ merkezli havayolu olduğunu düşünelim.
Eşsiz konum avantajımızla sonuç nasıl olurdu sizce?
THY’nin mevcut durumuna bu gözle bakması gerektiğinden yanayım, sonrasında neler olacağını hayal etmek bile zor.
Hepinize iyi uçuşlar olsun..




