YAZARLAR

Slide thumbnail

Slide thumbnail

GRİ KAZA

Star gazetesinde çalıştığımız dönemlerde yaptığımız en şık haberlerden biriydi..

Ankara Kara Havacılık Okulu’nda, iki foto muhabiri arkadaşımla iki tam günümüz geçmişti.

Helikopter pilotlarımızın nasıl yetiştiğini gece-gündüz, olumlu-olumsuz hava şartlarında nasıl uçtuklarını, Doğu da-Güneydoğu da destansı iniş-kalkışlarına nasıl hazırlandıklarını ayrıntılarıyla fotoğraflamış kamuoyuna bu isimsiz kahramanlarmızı ilk kez biz yansıtmıştık.

Orada çok net anlamıştım helikopter pilotluğunun nasıl bir şey olduğunu, uçak pilotluğuna hiç benzemediğini, çok daha fazla dikkat ve ayrıntıyla uğraşmaları gerektiğini.

Ve bu ayrıntıları hafızalarına nasıl kazıdıklarını..

İki günün sonunda röportajımız bittiğinde, o okuldaki eğitimci pilot binbaşı bizi şehir merkezine kendi arabasıyla bırakırken, “Bakın şu elektrik telleri, şu yüksek binalar var ya, işte biz uçtuğumuz her bölgede bunları hafızamıza kazırız. Çünkü onlar bizim için en büyük tehlikedir” demişti.

Kuğu Havacılık işletmesi altındaki Eczacıbaşı’na ait helikopter kazasını duyduğumda aklıma ilk gelen bunlar oldu.

Bir helikopter pilotunun uçtuğu bölgede hafızasına kazıdığı yükseklik maniaları.

Şimdi bu helikopter pilotlarının ağırlıklı olarak İstanbul’da uçtuğunu kabul ettiğimize göre, Beylikdüzü’ndeki tüm İstanbulluların ezbere bildiği o kuleyi bimemeleri mümkün mü?

Kuşkusuz değil.

Peki nasıl odu?

Hepimizin gördüğü o gri İstanbul’u, o helikopterin pilotları da gördü kalkış öncesinde.

Gökyüzünde olabilecek en iyi helikopterden biri Sikorsky S-76.

Hem çıplak gözle görerek (VFR), hemde kapalı hava şartlarında önünde buluttan başka hiçbir şey görmeden de yapabileceği uçuş tekniğine (IFR) sahip.

Üstelik Eczacıbaşı gibi önemli bir kuruluş için uçuyor ve rahmetli kara havacılık kökenli pilotlarının üstün tecrübeye sahip olduğuna da cümle alem şahit.

İşletici Kuğu Havacılık, helikopter için (++) özellikli diyor.

Yani, “isterseniz olmasa da olur ama olursa, şu kadara olur” denilen donanımı da mevcut. Yani üstünde yok yok.

Üstelik kazanın olduğu noktadan, hergün Hezarfen’de eğitim gören dünyanın en tecrübesiz pilotarı sıradan eğitim uçaklarıyla vızır vızır uçuyor. Şimdiye kadar duyduk mu böyle bir kaza?

Ve kaza sonrasında en çarpıcı açıklamaysa, Büyükçekmece Belediye Başkanı ve kaza anında orada olan kule görevlisinden geldi; “Kulede çarpma izi yok” denildi. Ardından savcılık kaza hakkında soruşturma başlattı.

Gri İstanbul sabahında, gri bir kazaya tanık olduk.

Şimdiyse incelemeler sonucunda ortaya çıkacak nedenlerini, kafamızdaki soru işaretleriyle beklemekten başka yapacak hiçbir şey yok.

Hepinize iyi uçuşlar olsun..

Yazarın Diğer Yazıları