YAZARLAR
MÜTHİŞ BİR GECE
22.07.2019
Geçtiğimiz hafta HEAŞ’ın organizasyonunda “medyamızdan” sadece AirTürkHaber’in tanıklık ettiği çok önemli bir geceye buyurun..
Olay Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yaşandı.
Yoğun trafiğe cevap verebilmek için havalimanının tek pistini nasıl hayatta tutmaya çalıştıklarını izledik.
“Artık yeter” diye isyan eden pistin, her sabah yeniden trafiğe hazırlanışına tanıklık ettik.
18 Temmuz gecesi saat 01.00’ı gösterdiğinde özel kıyafetli, maskeli, baretli çok sayıda mühendis ve çalışan sahaya indi. Pistin 112.5 m2’lik alana 57.5 m3’lük beton dökme işlemi başladı.
Operasyon büyük bir titizlik içerisinde yapıldı. Görevli mühendislerden, çalışanlara, iş makinası operatörlerinden, kamyon şoförlerine varana kadar herkes tam bir koordinasyon ve dikkat içerisinde seri bir şekilde kolları sıvadı.
Kelimenin tam anlamıyla “cerrahi bir müdahale”yi andırıyordu desem, abartmış olmam.
Önce onarılacak bölüm kırıldı ardından temizlenen yenileme yapılacak pist alanı “Hızlı priz alan beton” ile dolduruldu.
Şimdi bu betonun altını çizelim..
Beton, İsviçre merkezli Concretum şirketinin üzerinde yıllarca çalıştıktan sonra ürettiği karışım sayesinde çok daha kısa sürede donuyor.
İsviçreli şirketinse bu alandaki en iyi şirketlerden biri olduğunun bilgisini operasyonu yürüten YBT İnşaat’ın yetkililerinden öğrendik.
Devam edelim..
Beton dökme işlemi tamamlandıktan sonra, işlem yapılan alan bir süre termal battaniyeler ile kapatıldı.
Bu özel battaniyeler açıldıktan sonra beton soğuma işlemi de tamamlanmış oldu.
O hummalı çalışmayı size daha net anlatabilmem için 35 saniyelik videoyu şuraya iliştireyim:
Açıkçası böylesine kalın-kaba işte son derece hızlı ve senkronize çalışmaya ilk kez tanık oldum.
Meğerse biz gece yatağımızda uyurken, yaklaşık 1 yıldan buyana bu işlem haftanın 5 gecesi sürekli yapılıyormuş.
Şimdilerdeyse yüksek sezon olduğu için haftanın 3 gecesine indirilmiş.
Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığımız baş döndüren çalışmayı izlerken, ufaktan gün ağarmaya başladığında havalimanında ki kamp alanlarında son testler gerçekleştirdi.
Ve saatler 05.30’u gösterdiğinde her şey bitmiş, sanki 4 saattir hiçbir şey yaşanmamış gibi pırıl pırıl bir onarılmış pist uçakları karşılamaya hazır haldeydi.
YBT İnşaat yetkililerinin davet ettiği ve bu işlemin nasıl yapıldığını yerinde canlı gösterdiği; Singapur (özel olarak çok ilgiliydiler), Fransa, İngiltere, Amerika ve Almanya dahil olmak üzere çok sayıda ülkeden bu işte uzman mühendisler ve çalışanlar en ince ayrıntısına kadar izledi.
Çalışmaları nasıl bulduklarına dair sorumuzu ise ortak kanaatle; “Tek pistli yoğun bir havalimanı için ağır riskleri barındırıyor. Fakat müthiş bir iş çıkardılar” şeklinde oldu.
Mühendis-inşaatçı değilim ama yerden göğe haklılar. Düşünsenize en ufak bir aksiliğin birkaç saat sonra başlayacak olan yoğun hava trafiğini ne hale getirebileceğini?
Bu riski gün ağarırken yaptıkları eseri izleyen şirket yetkililerine sorduk. Aldığımız cevap aynen şöyle:
“Geçen yıldan bu yana bu tür operasyonlar İSG’de yapılıyor. YBT İnşaat bu işlemi tek piste sahip ve yoğun trafiği barındıran bir meydanda yapan ilk şirket. Riskleri minimuma indirmek için her türlü tedbirimizi alıyoruz. Şimdiye kadar sorun yaşamadık. Zaten yapacak başka bir şey de yok. Bu tek pisti hayatta tutmanın tek yolu bu.”
Saatler 05.30’u gösterdiğinde bizler pistten ayrılırken, gerçek ev sahipleri taksi yolunda yerlerini almaya başladı.
Müthiş bir geceydi.
Oradan ayrılırken düşündüğüm tek şey Sabiha Gökçen’e bu kadar eziyet etmeye kimin hakkı vardı?
Hepinize iyi uçuşlar olsun..